FİNİŞE BEŞ KALA
Düşündüm hayat nedir,
Cevap vermedi asr-ı bedir, Dedim g/özü açları yedir, Dedi, acaba bu nedir?!.. Yere hasır-sedir serdim, Buyurdu oturdu, tas verdim, Şükür demezleri yerdim, Mevcut yemeklere birlikte erdim... Hayat bu, yarıştır gider, Bazıları doğuştan lider, Ne ederse kişinin kendi eder, Hak yolundaki;"Ya, Hâk" der... Lafı yine açıyor laf, En yüksek dağların adı Kâf, Hatasız kullarda yapar gaf, Bunları bilmez sade olan saf... Okuyan okuma öğrenir okulda, Öğretmen öğretir yine okulda, Havası suyu bir sunulur her kulda, Neden farklılık oluşur, isterik dulda... Önyargı çok tehlikeli silahtır, Şaklaban gevezeler nüktedan külahtır, Giydirir şapkayı, şakanın sonu bir ah’tır, Değerleri kullanmak ise yanlış günahtır... Akar gider durmadan sular, Asil atlara bile takılır yular, Bazen körelir hassas duygular, Hacı söyle hoca bildiğini, uygular... Tehdit eder durur yılanların başı, Karşına çıkar kaldırsan herhangi bir taşı, Tırnakların varsa kel başını kaşı, Sonunda vijdanın dökmesin sulu gözyaşı... Çok şey söyledik hayata dair, Kem-küm ediverdik konular çok vesair, İçindeki mesajları döker her şair, Farklı ve çarklı algılar bu barındıran şehir... Kısa keselim finişe beş kala, Muhteşem olmalı, çevrilen bu şiire gâla, Zengine sahip çıkar, can kurban hala, Anlayan anladı, tüm yaşamı taradık; işte budur en alâ... |
Şaklaban gevezeler nüktedan külahtır,
Giydirir şapkayı, şakanın sonu bir ah’tır,
Değerleri kullanmak ise yanlış günahtır...
Dindar,sağcı,solcu yalan yolunda yolcu...
Çekecekleri var mutlaktan...
Saygılar beyefendi...