sorunun düşüsokakları kül grisi kapıları kapalı duvarları kurşun yazmalı bu kentin kimin icadi bu kimi cağırıyor bu beli kırık ızdırap sarısı yapraklar sırası mı ulan şimdi kalleş rengine çalan düşlerin nerden çıktı yokluğun aniden gelip durdu dizlerime yakın hangi nefesimle irkildi hüzün sordum… cevapladım… henüz bu kadar çürümemişti ezberimdeki yüzün sabaha yakın yağmur yağmasaydı dirilecektim ya da uyuz bir it gibi kaşına kaşına geberecektim can… Berlin, 26.10.2006 |
SAYGILARIMLA