ŞU GÜN OLMUŞ ÖĞRENEMEMİŞİM
Hadi şimdi otur ve son bir hicaz düşmüş
Savrukları yaz Mahşeri bir rıhtımdır insanların içi Ne gelen bellidir ne de giden Gözlerin seçemiyorsa ayrılık içinde sisi Ne kalan bellidir ne de bekleyen. Hani dağları gözetleyen gözlerimizin Gün ışığı aydınlık yolları Hani aşılmaz sanılan denizlerin Bize el veren yakamozları Ahir zamandan belliydi, kelli felli adamlarım Güzel otomobillere bineceği Devlet kuşu beklenirdi her yıl Hangi talihsizin çekeceği Şu gün olmuş öğrenememişim rakının susuz içilmeyeceği Bir de ayrılık duraklıklarının sigarasız çekilmeyeceği Hani efkarımdan içiyorum sanma sakın Neyzen gibi bir ney bir de mey demem yakın. Hadi be koçum bu gece kuşlar gibi yokuşsuz uçalım Dağ başında umut yakan yolcuyu bir de biz vuralım Çalalım sonra sarhoş ayağına yatıp kapıları Katalım birbirine kırk haramilerin çarpısı yakın Sen de ne söylersin heceden mi serbestten mi Giydiğin elbise gül desenli bedesten mi Yoksa halin harap düştüğün kodesten mi Hani dağları gözetleyen güvercin kanatlarımız Şu gün olmuş öğrenememişim yatağa pijamayla girmeyi Bir de yemekten sonra öksürmeden sessizce geğirmeyi Hani derdimden yazıyorum sanma sakın Aziz gibi yanmaya şiirlerim yakın Hadi otur şimdi gördüğün düşleri hayra yoranları yaz Bir de işi yokuşa sürüp bacakları yoranları Sende ne söylersin heceden mi serbestten mi Zihnini sıkan kafesteki kuş beyinliden mi Şu gün olmuş öğrenememişim kalkınca kahvaltı yapmayı Bir de ziyan olmuş düşleri kırpıp yıldız yapmayı M.S./2009 KAHRAMANMARAŞ |