BelkiGidişinin kesikleri kanıyor yüreğimde Seni sensizlikle değiştiğime inanamıyorum Mevsimsiz damlalar beynimi eziyor Hatıralara sarılmış çığlar yuvarlanıyor Çırpınıyorum bir el bulmak için Damarlarım tutuşuyor Ben yanıyorum. Göç mevsimi yaşanıyor bakışlarımda Kendimden uzaklara kaçmak bütün isteğim Gözlerimdeki hasreti görmek istemiyorum Düşman oldum aynalara Nerede bana bakan bir ayna görsem Kırıyorum. Durulmuyor bir türlü sular Tutunacak bir yüreğe uzanıyor tekrar tekrar ellerim Heyhat! İçimdeki sellerde boğuluyorum. Alıp ayaklarımın altına kaç kez ezdim tohumları Yeniden filizleniyor her defasında Kendi halime gülüyorum En solgun renklere boyuyorum goncaları Muhakkak bir tanesi kurtuluyor Şaşkınım Boynum bükülüyor Belki diyorum. Sarı ve dalgalı saçlar serpiyorum rüzgârlara Bülbül gagalarına nağmeler yerleştiriyorum Dudaklarımda hüzünlü bir tebessüm Ten kokusunu mehtaba serpiyorum her defasında Yürek sıcaklığını avuçlarıma alıyorum gizlice İçim gibi yanan her şafak Aynı köşeye yazdığım belkinin sonundayım. Gölgeme bir gölge yaklaşır bu gün diyorum Fırtınaların uğrak yeri pencerelerde İçim alev alev Aynen dünkü gibi Hep bekliyorum. |