Özlem -IIçok okunmaktan yıpranmış yüzünün kirli mazisi’ne.. bu gece de paklamayacak bizi bak Aylar yıldızlar gece karanlıklar otlar boklar sonra suskunluklar hep susmuşluklar adın bir satırda geçince dalmalar gitmeler sana ithaf edilen uzun bir şiir olsun istedimdi dedim ya, utangaç yüzünün kirli mazisi.. sokaklarında adımı unutturan bir yaşlılık halisin halimsin halimdin beceriksiz çizimler karala bu sayfaya olsun ve bitsin yazardanbozmaşair bozuntusu! biliyorsun bu gece de sabah olacak sonra küfredeceksin bu yaptığına |
*sokaklarında adımı unutturan bir yaşlılık halisin"
otsun, *oksun, ibnesin puştsun.o çocugusun...
bunları söyle sonra hesaplaş.
kendinle de şiirinle de.onla da bunla da...
neden bastırıyorsun sen dilini?
oysa sıktıgın dişlerini, burun deliklerinden çıkan kuvvetli öfkeyi de görebiliyor okur.
telefonun sessiz titreşimealınma hali. dili tutma.hayatta belki. ama şiir cıks yemeyenlerden bunu.
dili bastır dinini bastır inancını, ideolojini bastır. isyanı ihaneti bastır.
şiir tam bastırılmışlıklara tuz basma değil mi?
bu yüzden çekmiyor mu s..ttirini tüm romandan hikayeden bozmalara... çakmalara...
bu zamana kadar en hissederek yapılan eylem
ne şiirden başka.
iyi şiir duygusu güçlü.
ama ne bilim belki biraz tahrik belki biraz ayıklanmıs tamlamalar, belki biraz daha pütürlü bir dil...
vesselam hal kelam....
eyvallah.