Zamana yenik düşen bir gönül hikayesi ...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın ……ÖNSÖZ…..(ön şiir)
Üsküdar’dayım, sevdanın en mavi yerinde Oturuyorum; yalıların hemen üstünde Denize nazır yüksekçe bir kaldırıma.. Gözlerimden usulca hayalin geçiyor, Boğazdan martılar eşliğinde gemiler.. Yine senli günlere gömülüyor düşlerim Hatıralar zihnime akın ediyor birer birer Ve yine sessizliğe mahkum gülüşlerim Beni her gördüğünde gözlerinin, Işıl ışıl parıldaması geliyor aklıma ‘Seninle hayatı yaşadım ben.. Seni tanımasam olmazdı.’ deyişin Ve o eşsiz gülüşün,güzel yüzün.. Ayrılığa dair sözler gelince dile, Sarılıp bana hıçkırarak ağlayışın… Sonra;beraber yaşadığımız ölümsüz bir an, Gelip oturuyor gözlerimin önüne: Dar bir sokakta,dik bir yokuşta Zamana yenik düşmeye başlayan Yorgun bedeniyle, Evine emin adımlarla yürüyen Safiye teyze.. Yazmasının ahenkle süslediği, Çilenin onlarca yıl nakış nakış işlediği O nurani yüzüyle hâlâ, Mütebessim bakıyor çevresine.. Ve hüzünlü yüreğine Sığdırmaya çalışırken kaybettiği Gün yüzü görmemiş hayallerini Üç tane küçücük poşette nasıl, Özenle saklayabileceğini görüyorum.. Ve gözlerinde hala yaşatmaya çalıştığı Ter-ü taze umut ışığını görüyorum sonra... Ve sonrasında hayallerimi çeviriyorum bu ana, Kız Kulesine bakıyorum, hüzünle.. Orda yapayalnız bir kız, kaderini bekliyor.. Az ötede Mihrimah Sultan’ın gözyaşları , Hürrem Sultan’da tarifsiz bir öfke, Koca Sinan’da şaşkınlık ve hüsran, Bitli Rüstem’de anlamsız sevinç çığlıkları.. Bir sevda daha yeniliyor zorluklara, Ve gömülüyor boğazın serin sularına. Değişen bir şey yok ki Sevda haritasında. Dün neler yaşandıysa Bugün de yaşanıyor, Aynı coğrafyada.. Bunları benliğimde duya duya, Özlemin, her hücremi kanatırken, Ve şimdi sensiz küsmüşken dünyaya, Senli günler geçiyor gözlerimin içimden.. ...Ve boğazdan, martılar eşliğinde gemiler … ...........……………… Söylenecek daha birçok şey vardı, .........………………….Ben bu kadarını söyleyebildim .............………………………Bu sevda bir kor ile tarihe kazılmıştır, .............………………………Bu şiir yokluğunun, kalbine yazılmıştır… Senli günler geçiyor, gözlerimin içinden.. Bir çocuk gibi masum, sokuluyorum sana. ‘Mutluluğu yaşattın, diyorsun, yaşadım ben, Senle olamasam da şükrettim varlığına, Bir ân pişman olmadım ,inan sevgimden yana.’ Bazen gözyaşlarıyla ruhuma yağıyorsun, Gözlerindeki ışık yenilmiyor zamana, Saçlarını okşarken sarılıyorsun bana. Titriyorken yüreğim bir serçe kanadında, Büyüyor bedenimde hiç dinmeyen bir ağrı. Esrarlı bir sır saklı o güzelim adında, İnce bir yol uzuyor, içimden sana doğru. Sevdiğim sesleniyor, Üsküdar limanında: ‘Senin yaşlandığına şahit oldum bu sene Bak tüm yaşadıkların çizgi çizgi alnında’ Usulca dokunuyor, ellerim ellerine : ‘Bil ki razı oldum ben, seninle her gelene Huzurluyum sen varken, hayatın her ânında’ Biz de vâkıfız artık kuşların dillerine, Sevdamız yazılıyor kentin sahillerine. Merhâba ikliminin; sen eşsiz, güzel gülü Ruhumdan bir parçasın, diyen sen değil miydin? Sen ipekten saçların; ince, altın kâkülü Gökyüzümde rengarenk bir desen değil miydin? Boğaz güzelliğini hazır sana sunmaya, Mavilik sonsuzluğu yüreğine bağlıyor. Tüm martılar gönüllü saçlarına konmaya, Mihrimâh Sultan hâlâ sevdasına ağlıyor. Çaresizlik derinden ruhunu yaralıyor. ‘Kader’ deyip başlıyor acıya dayanmaya.. Bu derin iniltiler umudu karalıyor, Her ayrılık hicrana bir kapı aralıyor. Engelleri aşarak bu sevda seferinde, Yürüdüm yollarında, razıydım günahına. Şairinken bir zaman , gönlünün seherinde, Söyle yaban mı oldum, artık her sabahına. Mazi bir sahne şimdi, tülleniyor gözümde, ‘O Ağaç’ın altında sarılıp söz vermiştik. Her hatıra bir yara kanatıyor özümde, Hani gerçek sevdanın biz sırrına ermiştik. Dikenleri gül bilip, zora göğüs germiştik. Gelecek düşlerimiz karardı gündüzümde.. Hani Zeynep’imizin hayalini kurmuştuk, Onun gülüşlerinde zamanı durdurmuştuk. Özlemim kilitlendi vuslatın saatine, Sokaklara emanet bıraktım kulağımı. Hasretim ,bakışının dirilten rahmetine, Aklımı aldı hicran, dişledim dudağımı. Şimdi her soru bir kor :’ Saklı mıyım kalbinde?’ Seninle geçecekti, hani bütün baharlar.. Mahkûmdur umutlarım bir fanusun dibinde, Yokluğun bir fırtına, gönlü sardı sonbahar.. Kimseyi sevmedim ben, sevdana ettim karar. Anılar sallanıyor, karanlığın ipinde.. Ufuklarda gözlerim, hep gözlerini arar, Şimdi nerelerdesin, bir ses ver sevgili yâr… …………………………………...................8 Ağustos 09 , Mürsel Emre DOĞAN… |
............………………………Bu şiir yokluğunun, kalbine yazılmıştır…
Sadece bu iki dizede şiirin tamamı özetlenmiş sanki...
İstanbul'u şahit tutmak özleme...Tarihine kazımak...
Çok beğendim,anlatamam...
Saygılarımla...