Yok mudur?
Bırak artık inadı, el gibi bakma öyle,
Sevdadan söz etmeye, dilin yok mudur senin? Hasretinle baş başa, beni bırakma böyle, Sevene uzatmaya, elin yok mudur senin? Gayrı hükmü kalmadı, baharın da yazın da, Hak’tan tek seni diler, gönül her niyazında. Söyle hele sevgili, yoksa gönül sazında, Aşkını anlatmaya, telin yok mudur senin? Derler ki, hasretlerdir, gönülleri dağlayan, Bir tebessüm, bir bakış, ümitleri sağlayan. O gönlünden kaynayıp, sevgilerle çağlayan, Aşığını atmaya, selin yok mudur senin? Sensiz baş bağlar sanma, bende açtığın yara, Hasretin eleminden, her günüm dünden kara. İçimdeki arzular, vermez bir lahza ara, Bin ümitle tutmaya, dalın yok mudur senin? Şu dünyada düşeriz, akla gelmedik derde, Bazen sabır yiter de, suç ararız kaderde. Çırpınırken bu gönül, ıstırapta kederde, Hayatıma katmaya, balın yok mudur senin? Bak geçiyor ömürler, günler haftalar derken, Dolar bir gün vadeler, hep umulandan erken. Sevda bağında hâlâ, gezmeye fırsat varken, Sinende koklatmaya, gülün yok mudur senin? Veli BOSTANCI |