HİNDİSTANŞiirin hikayesini görmek için tıklayın ilk gençlik yıllarımdan beri düşlediğim ve 2 sen önce gerçekleştirdiğim hindistan gezimin anısına yazdım. birleşik arap emirlikleri üzerinden aktarmalı hindistana uçtum ve orda 15 gün boyunca trenlerle 2000 km ye yakın yol katettim beraberinde pek çok yer gezdim. bu anaç diyar beni oldukça etkiledi. tekrar yollara düşmek ve bir gün oralara yine gidebilmek aşkındayım. hiç olmaz ise doğuya yeniden dönmek için sayıklıyorum bu puslu imgeleri şimdi...
Bir gün yine düştüm yollara
Bu defa çok uzağa gittim Arap yarımadasını gördüm Büyük roma gibi görkemli Sokakları hıca hınç dolu Kara tenli göçmen işçiler Tüm köleler gibi kederli Duramadım bu kasvet gibi Çöl sıcağının ülkesinde Uçtum ne varsa gökyüzüne Yeryüzü ile benim aramda Gökyüzü olması ne garip Ağlayıp durdum yalnızlıktan Tebessümlerim hep muzdarip Sonra konduk anaç bir yurda Hindistan derler ki adına; Bin bir suratla çehrelenmiş İnancın rengiyle tütsülü Kokularla dolu bir ülke Güz gönlüm toy başım sallandı Tüm çağlar zihnime dolandı Sandım ki bu dünya denilen Mavi küre altımdan kaydı Haftalarca soluk soluğa Bu kadim ülkeyi dolaştım Ölülerle dolu nehirler Bir inancın çölüne doğru Hiç durmaksızın akmaktaydı Dev dağların ulularında Turuncu tanrı geziyordu İnsan açlığı erdem bilip Tanrılarca yağmalanmıştı Medeniyetin kör çığlığı Henüz orda duyulmamıştı Ondan ki insanları böyle Denize küs tayfalar gibi Tarih öncesi denizlerin Şarkılarını sayıklardı Hindistan, yitik çocukların O vazgeçilmez düş ülkesi Hindistan, ahir zamanların Ulaşılmamış son kalesi 25 EYLÜL İST-ÜSKÜDAR |
Kutluyorum kaleminizi..
Saygılar.