GECE VARDİYASIYağmur yağmış Sabah saat dört, Islak asfaltın üzerinde Parlıyor sokak lambaları, Tuhaf bir rüzgâr esiyor İstanbul sanki, tenini yalıyor Sokaklar bomboş Tüm o insanlar, Arabalar, nerede Polisler, itler devriye atıyor Yerli yersiz her yerde Ankara asfaltı boyunca Üşümüş orospular bekliyor Sevmenin, sevilmenin Tadını unutmuş bedenlere, İşveli öpücükler yolluyorlar Evsağibi nin teki Sakar bir hırsızı kovalıyor Ankara asfaltı bomboş Islak, ışıklı ve yalnız Kulaklarımda bir şarkı Uzak, unutulmuş ve amansız Zenci bir babayiğit söylüyor, Efkârlı sesi Asfalta şavkı vuran Sokak lambalarına benziyor Son sürat giden Bir fabrika servisindeyiz İşçiler var uykusuz, İşçiler var yorgun, Boyunları göğüslerine sarkmış Ve yine işçiler var Lig usulü muhabbetlerle playoff a koşan Bense oturmuş en öne Yola bakıyorum Sokaklara bakıyorum Polislere, itlere, hırsızlara Orospulara bakıyorum Ve nedendir bilmem O geberesice kalorifer Durmaksızın çalışırken Ben yinede üşüyorum işçiler susmuyor yol bitmiyor bu kahrolası zenci Neden bu kadar dumanlı Söylüyor Servis yırtarken Şehrin geceliğini Bir gece vardiyası daha Bitiyor Ve ben yine geberircesine, Üşüyorum yalnızlıktan… 25 eylül ist-üsküdar 2008 |
saygılar..