Doktor Tavsiyesi-2
Hay Allah
Çıkamadık gitti E atalar bile müjdelemiş İnmek kolay tabii ki... Yakıcıydı anamın dayağı Güneş kadar değil lakin Ama güneş bile anamın bağrından serin Tertemizdi içtiğim su, yediğim dayak kadar olamasada Ama öyle yaratmış ki yaradan Su bulanık kalır bizim topraklar yanında... Gök desen alabildiğine mavi Yine şu meşur dayak gibi... Ne kıymetliymiş çocukluğum meğer Havası, suyu, insanı temiz Sıkılınca şehrin betonundan, havasından, insanından Burnumu sızlatan tezek konusunu Sanırsın ki mis... Ben çocukken "Ana" deyince Ana-dolu dolu "Yavrumm" derdi gönülden Ben ağlasam anamın bağrı yanar Bir ananın bağrı yanınca tabiat buz keser, karalar bağlardı Evlatlar daha bir kıymetli Analar cennetlikti ozaman... Ana çocuğuna analık eder Ne çocuğu ne cenneti başkasına emanet ederdi... Ana şevkatiyle büyüyünce çocuk İstemezdi plastik hayatlar Oyuncağı çamurdan Ferrari’si traktör, köşkü kerpiçtendi Ayakları yere basardı çocukların Ayakkabıları olmadığından... Kim bilir, belki adamlıkları Ayakkabılarının yokluğundan . . . 09/08/09 |