SUSUYOR BİR ÇOCUK/LUKSorguda bir çocuk . Kahrını yıktığı, açmamış bir sarı gonca, sarmaşıkların içinde çığlık atarken Sorgulanıyor bir çocuk/luk hak etmediği halde . Masum ama isyanı sessiz. Toprak ve kök arasına sıkışmış . Uzak ama yakında bir çocuk/luk duruyor ayaklarının dibinde . Sitemkar bir ayrılık işleniyor ince fidelerine. Yağmurların ıslak teriyle zaman feryadını bırakıyor bir çıngırak sesiyle. Sorguda bir çocuk. Uslanmış ,puslanmış yüzüyle Bir işaret parmağı dudağında durmaktan kangren olmuş , yapışmış taze tenine. Gözlerinde ki tek umutlu bakış yere düşmüş susuyor Bir çocuk/luk haksız yere. Ne git, ne de kal , diyemeyen bir dil duruyor Dudaklarının içinde ki gizli duran cümlesin de. Uzanıyor üzerine bir gölge, yalın ayaklarına değen geleceğin dikenleriyle. Çok uzaklardan bir kına kokusu değiyor yüzüne. ‘’Annem ‘’diyemiyor. Susuyor … konuşuyor gözleriyle Sonra…sonra Kaldırınca başını bir an gökyüzüne Bir çınar gölgesi geliyor saçlarını tarayan elleriyle. ‘’Babam , babam ‘’ diyemiyor Susuyor öylece. Bir papatya konuyor Yanaklarında ki küçük çillerine. ‘’Ablam ‘’dese … Korkuyor gidecek diye. Susuyor bir çocuk/luk Sorgusu şimdiden Geleceğin kırık dümeninde Kör ebe oynuyor Arkasında ki bıraktığı , yaşından daha büyük hatıraları. Paslı salıncağın üzerinde yağmurları topluyor yırtık eteğine . Bir siyah balon vermişler eline ‘’Nedir’’ bile diyemeden Parmaklıkların ardında kendini buluyor Özgürlüğü uçurtmaların sırtın da izlercesine Susuyor bir çocuk/luk Sorguda kaldığı yerde Tülay Akçakoyunlu 07/08/2009 |
SELAMLAR