YA NASİP
YA NASİP
Elimize geçti diye onu nasip sanmayınız. Belki de bir ibret vardır hiç boşa yorulmayınız. Sıkı sıkı tuttu onu daldan düşmüş bir cevizdi. Bu nasibi olmalıydı önce kendi buldu onu. Ne bilirdi ibret vardı bu cevizin tanesinde. Başkasının nasibiydi tutsa da onu elinde. Evirdi çevirdi baktı sağlama da benziyordu. Kimbilir belki de içi parıl parıl parlıyordu. Nasıl tatlıdır kim bilir çıtır çıtır lezzetlidir. Belki güzel aromalı ve belki de çenetlidir. Aldı cevizi eline taş aradı kırmak için. Kuvvet almalıydı altı tepesine vurmak için. Seki duvarının taşı bir buçuk metre yüksekte. Aldı taşı vurmak için tuttu cevizi tümsekte. Bir, iki, üç vurdu derken çeviz düştü bir deliğe. Şaşırdı baktı aradı bu görünmeyen deliğe Ceviz ordan içeriye tıngır mıngır yuvarlandı. Düşünceler bir sel gibi yüreğini burguladı. Hani senin nasibindi alsana onu delikten. Çok yanlış düşünmüşsün cahil kaldın bilgelikten. Elinle tutmak değilmiş nasip besbelli ki işte. Bazen de taşımaktır onu gerçek sahibine. Yaratan’ın hikmetinin önünde saygıyla eğil. Bu yazılanlar hep gerçek hiç birisi şaka değil. Emine Balı Oğuz |
Bazen de taşımaktır onu gerçek sahibine.
Yaratan’ın hikmetinin önünde saygıyla eğil.
Bu yazılanlar hep gerçek hiç birisi şaka değil.
saygideger Emine hanim, hz. Mevlananin ögüt iceren ilahi mesajlar yüklü siirlerini zevkle okumusumdur.. sizin bu siiriniz de ayni güzellikte ve ilahi mesaj icermekte..Rabbimin huzurunda saygiyla egilerek kulluk acziyetimi ortaya koyarken, edebiyat dünyasina kazandirdiginiz bu mükemmel siirinizden dolayi da sizi tebrik ediyorum. Rabbim razi olsun..saygilar.