Kırkaltıncı Yas!
Sen şahit kıldığım toprakta
Kalbime düşen çiğ tanesisin Gün geceye giderken Alnım ateşin hatrında Dolu yaslarla çizilip doğruluyor Kırkaltıncı yas Ve zulamda merhamet Acır kanayan sözlere Ve merhamet yıkılmış bir tapınakta Yaslı sözlere dinmiş bir resim kadar Sepyalaşmıştır Güneşe tutulmuş iki nikbin cüz Kalbim kırık vecid çığlığında efsunun Gelme bir gelmeme ölüm Burda yol uzak setler önünde kıpırdar Gözlerin aheste akarken Ön cephemde savaş tamtamları ve ölüm Sessiz kıvrımlar dolanır Yol gider ses kalır iknasında Fena bozumlu ateş yağar kışın ardına Güz ve de renk bahar kokan limanlar Hüzün sesinde iki ses ve düş kurak Bekletir kendini izbenin soluksuz seyrinde Merhamet doluşur görünce yas Bağrıma dolu acılar kat sitem yağdır Görüldüm avucumun topladığı kanı İçiriyorum susuz yazlara. Abdulsamet KILINÇ |