Proleterya Sevdalar
Sen say ki
Ölüm seslerinin habercisiyim Yüreğime dağların kanı değmiş Ve şarjörüme taktığım son mermi Bir hüsran güzellemesiymiş… Aşk denilen şey Cellat bir gerilla olup Giriyorsa rüyalarıma Uyanırım yaralı bir üveyik uykusuyla Ellerimde bitimsiz bir hayalin Son notaları çakılır Proleterya sevdalara… Sen say ki Hasret geceyi ateşe veren Bir mahya edasıyla gerer Çarmıha özlem duyan İsa yanımı Sen say ki Bende yanmışım… Oysa korkusuzca yayıldım şeş cihetine Geceler boyu hüznünü duvara prangalayan Firarını kapı aralarında sızdıran Ve yıldızları sen diye sayan gözlerimdi. Ve gözlerimdi gecenin en matem yolcuları Ne çöl, ne dağ, ne aşk fermanı, Taşır gönlümde leylayı, mecnunu, kerem’i. Sen say ki Bir cani kurşunuyla Vurmuşum yüreğimi. Gör işte Saydım… Mesafesiz atıldım yollarına Sevdim seni say ki baharlar biat etti Artık hiçbir söz ikna etmiyor Şarkılar hüzzam Aşk ızdırap Ve yollar mayın serer ömrüme Vurulurum bir gece anzısın Dağlara dayadığım şakağımdan Ateşlere verilirim iki mancınık arasından Atılırım karanlığın kör yalnızlığına Yüreğime Toroslardan çığ düşer sanarım Sen say ki yanıyorum… Kaç bin adımda ulaşırım gözlerine Denizinde kaç defa atılırım. Sen say boğulurum gecelerce Kan bulaşmış sesime Boğulurum bir ezan sesiyle uyanırken yüreğinde. Bir delinin ön sözleri değil bunlar Bir savaşın zangoçları. Ölüç çanları vuruluyor Sevdiğim… Bu şehir varya bu şehir… Yirmidört yerimden vuruyor. Sen say ki Göçük altında ruhum İnliyor çığlık çığlığa. Sen say ki Ölüyorum yokluğunda… Hadi doğrul biraz Kırdığım düşler düşüyor üzerime İçimi kemiren tüm hasretler Bir kartal gibi gagalıyor esaretimi İçimde dağılıyor kristal denizler Sen say ki Uzaktan uzağa bir ölüm düşüyor kefenime Üç top hasret sarıyor Tüm bedenimi… Söyle Bir caniyse ellerim Geceye asılan yalnızlık niye Niye sayısız hayat varken Şahlanan ölüm gelir rüyalarıma Niye düşer ellerime gözlerin Hangi dilencide asılı durur Bir parça merhamet Nerede bulacağım Gözlerine değen yüreğimi. Gece ıslatır duygularımı Annesiz bir soysuzluk kalır geriye Birde proleterya sevdalar Asılı kalır cesetler Düşerken savaş tamtamları Ellerimde zangoç gözyaşları Ceplerimde ölümler... Abdulsamet KILINÇ |
şöyle bir yorumlara baktımda proletarya kelimesine değinmeden geçemeyeceğim.arkadaşlardan bazıları bu sözcüğün işçi sınıfına ait olduğunu dile getirerek eleştiride bulunmuş..bu sözcük ilk olarak evlatlarından başka varlığı olmayan yoksul insan sınıfını anlatmak için kullanılırken Karl marx'tan sonra işçi sınıfını anlatan sosyolojik bir tabir olarak kullanılmaya başlanmış Marksist teoride proletarya ise üretim araçlarına sahip olmayan emekleri ile çalışan iş gücünü temsilen kullanılmış bir tabir..ayrıca hiç bir sözcük bir düşünce ya da sınıfa mal edilemez.öyle olsaydı bu gün şiirlerimizde ne dinsel ne de herhangi bir bilim dalına ait tabirler kulanamayacaktık..aşkı dört işlemle de anlattığımı hatırlıyorum bir şiirimde..bir kelimenin ifade alanını sınırlı kapasitede tutmak yerine, çok daha geniş bir yelpaze içinde kelimenin anlamı uydukça dizeleri zenginleştirmek ifade gücünü arttırmak adına her kelime kullanılabilir..yeter ki o yeteneğimiz olsun
yani sonuç sevdalar proletarya olarak adlandırılmış ve anlam olarak yerli yerinde kullanılmış.Şair ayrıca müthiş bir sözel zekayı ortaya koyarak, kelimelerin ahengini yakalamış ve,manaya katılan zenginlikle okuyucuya aktarmış..tadı damağımda kaldı dedirtecek bir şiir ziyafetine konuktum..yüreğine kalemine sağlık ..daha nice birinciliklere..kalemini en iyi bilenlerden biri olarak gelecekte çok daha büyük başarılara imza atacağını biliyorum....selamlarımla öpüyorum
esmize tarafından 8/1/2010 2:39:57 PM zamanında düzenlenmiştir.