Maritza
“ Ölümlerden ölüm beğen benim için
Sana en fiyakalı yenilgimi sakladım “ Yitirilen bir karanlıktı Sayfalar dolusu yalnızlık kusan Kaldır başını bak Yalnızlık pusmuş içime, aşk insicam Kırılmış düzeni harflerin düşler bağlanmış ayaklarına Ardı sıra sönen kent çığlıkları Ah döker yollarına Maritza… Ah Maritza… Saçlarıma çömelen yıldızlar Halimin aynasında kırdı kendini Tırnaklarımı koparırcasına düşen hüzünler Bir dumana kaplar içimi Sonra bir bir sen… Yangının adresi yüreğim olur Yüzünle gelir zevheran… Bir korku olur çığlıklardaki sus Şarkılar da biraz daha hüzzam Yorgun kuşlar taşır baharları İçime çöreklenen mevsimler Bir feryatın ilk senaryosunu oynar yüreğimde Çığlık çığlığa Maritza Maritza… Ah Maritza… Sarkaçlı bir yalnızlık besteler dilim Yelkovanı kovalayan akrep kesik Dil acıdan kor… Adına gizlenen göçmen türküleri Yakar nehirlerimi… Geriye tek şey kalır… Maritza… Boğulurum diye kaçtım gözlerinden. Oysa içimi terleten bir soğukluktu Ankara’dan kalma. Bir isimlik öyküsü olan aylardan geriye bir gülüşlük vuslattı belkide… Ne çok büyüktün… Bense bir o kadar çocuk… Ah Maritza… Söyle bir gülüşün kaç defa boğardı beni… Sancılı bir ölümdü doğuma inat Gülüşlerinde menekşeler Ve biraz bahar… Hepsini topladığında Yorgun doğar aşk… Geriye bir gülüş kalır Bir deniz Bir söz Bir aşk Bir savaş Bin ölüm… Maritza… Ah Maritza… Güldüğün yollardan Gir kaderime… Abdulsamet KILINÇ |