GÖNLÜMÜN SEVGİLİSİ
Dün akşam Ankara’da…
Sessiz çığlıklarımla şimşekler çakarken gökyüzü, Ben sağanak sağanak yağıyorum üzerine, Anlatamaz hiç bir kelime hasretimi sana, Aşk sığmaz kâğıtlara… Elinde tuttuğun yaralı bir yürektir, Bak avuçlarına; İdamlık bir mahkûm gibi dile gelecektir. ‘Lütfen koyar mısın kalbinin yanına?’ Geceye mektuplar yazıyorum yine, Hasretin kuşatırken şehrimi. Ruhu çekilmiş neferler esir alıyorlar beni. Zindanım oluyor dünya, Sensizlik en büyük işkence. Halime gülerken yürüyen etler kemikler, Ben ateşe dalıyorum. Sevgili yana yakıla sana geliyorum. Saat akrebiyle zehrini boşaltıyor içime, Sana çıkacak yollar arıyorum. Seninle doğan bu yürek, seninle ölecek. Fark etmez misin? Her yazı beni anlatır, İçini yakan her cümle bana aittir. Yüreğini titreten her şarkıyı, ben söylerim sana. Yaşamak zor, hayat çekilmez, vuslata kaç kaldı? Yüreğimle ve tükenmek bilmeyen özlemle… GÜL DEMİRBİLEK |
Saat akrebiyle zehrini boşaltıyor içime,
Sana çıkacak yollar arıyorum.
Seninle doğan bu yürek, seninle ölecek.
Fark etmez misin? Her yazı beni anlatır,
İçini yakan her cümle bana aittir.
Yüreğini titreten her şarkıyı, ben söylerim sana.
Yaşamak zor, hayat çekilmez, vuslata kaç kaldı?
Yüreğimle ve tükenmek bilmeyen özlemle…
ÇOK GÜZELDİ ŞİİRİNİZ...TEBRİKLER