Çığlık Atıyorum Duyuyor Musunuz?
Yanımda yatan sen miydin?
İnsanlar kimlerle yatıyor. Biliyorlar mı? Biliyorlar mı kim olduklarını; gözlerini, Sözlerini, seslerini; biliyorlar mı? Simsiyah gözlerin. Yeşili, mavisi, kahverengisi, sarısı, elası, Kaybolmuş… Büyümüş karanlık. Başımı aynaya çeviriyorum. Arkamdan tam omzumdan bakan yine sensin. Senler ne çok. Hepsinin bir adı var, Aile, akraba, iş arkadaşı, çevre, komşu, arkadaş, dost, sevgili, eş, çocuk. Kadın, erkek. Gözlerim aynada. Bakıyorum her gün birine. Onlardan biri sensin. Bugün hangisisin? Büyüyor kocaman gözlerin. Gözlerim büyüyor. Gözlerimin karanlığından kaçıyorsun. Kaçırıyorsun gözlerini, Korkuyla. Kaçırıyorum gözlerimi. Korkuyla. Aynadan, Karanlığından kaçamıyorum. Karanlığımdan kaçamıyorum. Bugün hangisisin? Ailem, akrabam, iş arkadaşım, çevrem, komşum, arkadaşım, dostum, sevgilim, eşim, çocuğum. Hangisisin bugün? Kadın, erkek! İnsanların karanlığı. Sitem dolu. Derin karanlık her yer. Derin karanlık bir yer. Ayaklarımın altında su, Çok az ışık süzmesi var. Dimdik duruyorum ayakta. Kollarım bağdaş, yukarı bakıyorum. Sızan ışığa, Sesleniyorum. Birileri var mı orda? Yankılanıyor. Ayaklarıma sürtünüyor tonlarcası. Kıvıl kıvıl. Başımı eğip bakmak istemiyorum. Dolu, sanki. Sürtünüyor tonlarca yük. Eğmem gerek başımı, bakmam. Neden eğmem gerek? Yukarı bakıyorum sızan ışığa. Kuyu çok derin, ışık çok uzakta. Süzme gibi içeri vuran… Duvarlar ıslak, karanlık ayaktayım hep. Dimdik. Ayaklarım ıslak, suda dizimin altına kadar. Su, olduğu kadar dolu, Dolu içi suyun? Eğmem gerek başımı eğmem. Sürtünen ne böyle? Islak, yumuşak, ılık! Kımıldatamıyorum ayaklarımı artık. Doğuruyor sanki! Çoğalıyor. Sızan ışıkta, büyümüş karanlık gözlerim. Tahammülsüzlükle. Bakıyorum. Beyaz kıvıl kıvıl, solucanlar. Sarılmışlar, dolanmışlar ayaklarıma. Duvarlara kadar tıklım tıklımlar. Çoğalırlar olan yerde. Yükselir su biraz daha, Biraz daha. Çıkmayan çığlığımı Duyarım içimde. Solucanlar, solucanlar; kıvıl kıvıl. Bakarlar bana kırmızı gözleriyle Kendi beyazlıklarından bakarlar kıvrak bedenlerini eğip. Dimdik ayakta duruyorum kollarım bağdaş. Sadece ağzımı açarım olabildiğince Çıkmayan sesimle, Atarım çığlığımı. Sonra seslenirim içimden yumuşacık. Birileri var mı orda? 20 Temmuz 2009 Gülten Ağrıtmış |
Tahammülsüzlükle.
Bakıyorum.
Beyaz kıvıl kıvıl, solucanlar.
Sarılmışlar, dolanmışlar ayaklarıma.
Duvarlara kadar tıklım tıklımlar.
Çoğalırlar olan yerde.
Yükselir su biraz daha,
Biraz daha.
Çıkmayan çığlığımı
Duyarım içimde.
Bazen insan öyle girdaplara saplanır ki işin içinden bir türlü çıkamaz ve haykırır...
Umutsuzluk bu olsa gerek.
Güzel bir şiirdi.
Tebrik ederim.
Saygı ve selamlarımla.