bi yangı tutacak parmak uçlarından bütün haziranlar patladıkça avuçlarında öfkenin bilincine varacak yere düşen şimşekleri topluyor olacaksın irice bi kavanoza tüylerin üşüyecek belli belirsiz gözlerin çekingen biraz da kuşkulu çaktıkça
kör muhittin dolmuş sürecek üstüne üstüne yine sarı sarı parmak izleri meşgul ederken sokakları sabah çorbası sarkacak bıyıklarından şişhane’yi kudurgan aşacak gene kapından geçerken sana hayran
gizleme yırtmacını ipteki bütün çamaşırları hatta rujunu gözlüksüz gez mahalle kumpanyalarını nerde otursan ordan görülsün dumanın ucu
ibibikler gibi öttüğünde muhittin’in klaksonu şakıyordur orhan yazıklar olsunu duydukça konuşacak kadırga o şarkı aslında bu aşkın sonu namerdim gözüm kalırsa kör muhittin yansın sana
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
kör muhittin yansın sana şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
kör muhittin yansın sana şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
..yüreğine ve ruhunu sağlık, kırk yıl önceki gençlik çağlarıma gittim ... yaşamın, hatta düşmanlığın dahi mertçe olduğu, o güzel yıllara... sıcaktı dizeler, saygılar...
öyle birini tanıyorum zamanın behrinde önü havada bir dolmuşla Esenler yokuşunu tırmanmıştım. aynen Orhan Gencebay çalıyordu ve arka koltukta diresekleri sol cebine kadar dışarıda olan Muhittin'i, rampanın şiddetinden gaza direndiği dizlerine kadar görüyordum.
hüzünde gülümsettin şairim, teşekkür ve tebriklerimle.. ((: