Tahammülüm yok artık...
Cayır cayır yanan havada,
Cayır cayır yaktın bedenimi...
Ruhuma alışılagelmişin dışında sunduğun şarap,
Yılların eskitemediği nadide bir kadın gibiydi;
Aşk gibiydi bazı yudumları...
Hem acı hem tatlı...
Bazen zorla sarhoş ettik kendimizi,
Düştük kalktık sokaklarda.
Acıya öyle güvendik ki
Kör edebildi gözlerimizi yüksek tansiyon...
Sonra bilmem kaç geceler hastane teraneleri; -bunu böyle tanımladığına eminim...-
Ölümün soğukluğu kırılan kadehlerle bileklerde,
Bedenlerde izler,
Yüksek akımlı elektrikler, dirençler...
Bu muyuz biz?
Ne zamandır acıyı mutluluk edindik?

Güzel bir şarap gibiydi
Sunduğun şifalı zehrim...
Bir yudum içtim,
Okyanus kadar sevdim her zerresini...
Bir yudum içtim,
Boğuldum yüzsüzlüğümde,
Ve son yudumum bu odada olacak,
Son bir nefes alacağım,

Elveda sıcağım
Ben senden hiç bunalmadım...