Y Ü R Ü D Ü K - 2
yürüdük
geceden yıldızlar koparıp avuçlarımızda eğimi yüksek tepelerin yani dağların yamaçlarına bıraktık eylül’ün sancısı, baharın sıcaklığında münzevi çiçekler topladık bir isyan renginde genç kızlar saçlarına taksın diye yürüdük gördüğümüz tüm yollar geçti ayaklarımız altında teni soğuk geceler kaldı geride yürüdük zamandan ödünç alınan yurtsuz inleyişler aldı yollarımızı nevi baharlar geçti yosun yeşil mevsimler parıltılı çığlıklara dönüştü usanmadan ayaklarımız toprağa değdikçe yürüdük yürüdük tanrının yorgun benizli çocuklarının izinde dağların duldalarında dillerimize yalnızlığın şarabı damıtıldı hıristiyanların kutsa çiçeği fritillaria – imperialis şimdi gülümser bizlere yürüdük meçhul bir asker anıtı önünde kaşlarını çatan bir savaşçı durur gerilla endamlı… birazdan vurulacağı son eyleminde gözleri neonların gizinde devinip duru oysa yaşamı kaç bahara teğettir elde ettiği değer kaç mevsime bedel yürüdük … |
Zalmin zülmünden yılmayız
Devrimciler ölür amma
Biz devrimler hiç ölmeyiz''....RABATLI
Anlamlı dizelerinizi kutluyorum...Okurken haz aldım...Rabatlı