SENSİZLİK ACISI ZORDU İSTANBUL
Yıl bin dokuz yüz seksen beş idi
Şubat dört olmalıydı ayrıldım senden Bilirsin güzel İstanbul hiç istemeden Aşıktım her şeyden önce sana ben. O güzelim Sultan Ahmet camine Süleymaniyene Ben minicik üç bebelerimle yollarında camilerinle Kapalı çarşına biterdim eski Osmanlıca kitaplarına Dalardım sanki salkım salkım sarı üzüm bağlarına. Parkların mis kokulu havan yarardı bana Ben zaten Marmaralı bendeniz Balıkesir`in Balya kasabalı Beşiktaşın Ihlamurun yüksekten bakar denize Ağaçların uzunca anımsatır memleketi kanımca. Canım çeker kanım çeker her an seni İstanbul`um Ben bir Allahın kuluyum sana ölesiye sevgi doluyum Hayallerinleyim ya hep illâ yine de daha da derinlere dalmaktayım Geliyor muyum yine sana hep sende mi kalmaklardayım Karacaahmet beni yine bekliyor inandım anladım gayrı Biter babaannem böylece bu uzun ayrılık kahrı Bu ne sevdaydı ay İstanbul senden bana dünyanın en alâ hayrı. Müfide DECDELİ 11/07/2009/Cumartesi Saat:03/03/İZMİR |