d'arrêter
kalan son umutlarımı saklıyorum
doğru zaman doğru yer için çok kaybetmiş olmaktan yorgun çok beklentilerden uzak asgari bir mutluluk karşısında telli arabalarımı ve gazos kapaklarımı sunuyorum... kaderin bitiş çizgisine yaklaşırken son kozumuda sahaya sürüyorum fiyakası kalmamış ve ucuz bir lutufkarlık karsısında gülümsüyorum gülümsemek hala en iyi oyunculuk örneği oscara aday olmayacağım belki hiçbir zaman ama hala en geçerlisi kolay kazançlar için akıttığım kanlı yaşlar isyankarlık dizboyu neyi doğru yaptımki şimdi yanlışlarım için hayıflanıyorum kurumuş yaprakların ezilirken çıkardığı sesler kulaklarımda bu kadar kolaymı üzerine atılırken toprak o en çok sevdiklerini geride bırakmak yorulan aklım değil veremediğim olan bitene anlam her gün biraz daha inceliyor biraz daha bitiş çizgisine yakınım çok istemekle yıkılmıyor çaresizlik duvarları çok sabırla gelmemesi gibi beklenilenin çok düşününce fazlası zarar nasılda kendini inkar ediyor insan sesini yankısına karışırken zaman en sıcağıdır sığınmak için sislerin arasından görünen liman orta yaşlı bir kadının kolları arasında açmak gözlerini ruhundaki açlığı bastırmak icin bedenindeki zaafları kullanmak her bir orgazmda pişmanlık çöktükçe içine kendinden geçtiğin anların toplamı kadar ayılmamak için üzerine ekledigin yalanların sus de bana nolur yeterki birşey söyle sustuğundan beri ışıkları kapalı bir odada uyumaya çalışıyorum kapısı aralık bırakılmış gecenin br yarısı uyanıp seslenirse duysun diye herhangi biri... yanına gelip uzanırsa diye diğer tarafını boş bırakmış o küçük yatağın uyurken dar gelir diye değil kaybolmasın diye gecenin karanlıgında o boşlukta iki yastık koyarmış başucuna her sabah uyandıgında görebilmek için diğerine konulmuş bir başın izini bütün gece hareketsiz yatmış belkide hiç uyumamış uyudu sansın diye yanına gelecek kadın gözlerini hiç kırpmadan sımsıkı kapamış... ama gelmemiş... tek kelime etmemiş konuşamamışım denemişim olmamış avazım çıktığı kadar bağırmışım kapısı aralık odadan dışarı çıkmamış adım duymamış kadın yarısı boş yatakta izi kalmamış gelmemiş bir türlü kokusu dolmamış odanın içine son umudu meze edilirken içli bir şarkının makamına yazısı bozulmuş şairin okunamaz olmuş sözü bitmiş anlaşılamaz olmuş umudu bitmiş yaşayamaz olmuş..... |
kutlarım kalemi.