YANA GELMİŞ YANA GİDER
Şanımız efsane gibi okundu da
Andı yâr bizi kül gitti. Solmaz bahçelerinde açar çiçek Göründü köşede yüzümüze gül gitti. Ruhuma doldu bu gece yıldızlar Konuşunca bahçedeki bülbül yitti. Saman yoluna eş bir çift gözde Deniz sanıp da sahra yitti. Ay mahsunlaştı yanında İkiye de bölündü gitti Hilal kaşlarında durur görünce Sabahtır, güneş göründü gitti. Dudağım kurusunda çöle düştü Berekettir diye rahmet düştü. Al yanakların hafif kızarınca Narın tanelerine al gitti. Saçların karasına aldanmam felektir Boşa rüya görme kavun kelektir Üstüne giydiği abadan yelektir Yâri düşte görsen, çare süzmektir. Aşkın yoluna düştü yürek ağlar gider Bir bakışın bu canı yakar gider Sanma ki felek güler zaman akar gider Yâri düşte görsen bakar gider. Neşenden hüzüne düşürme gönlü Çal oynasın kısacıktır insan ömrü Felek çaldıysa alına kömürü Can yolunda yana gelmiş yana gider Şair sözün bir birin tutmaz Hele yâr hiç sözünde durmaz Akan sular durduk yere bulunmaz Ah bu gönül netsen de durulmaz |
Berekettir diye rahmet düştü.
Al yanakların hafif kızarınca
Narın tanelerine al gitti.
Şair dağları aşarda gönül söz dinlermi kırılganlıklara, tebrikler.