Tanrıyı Gördüm Düşümde
birileri tarih yazarken
Birileri kâğıttan gemi yapıp Onları yüzdürmüş” …VE gemiler ıslanmış sonra” Tanrıyı gördüm düşümde Bir yetim şalına bürünmüş Gidiyordu eller üstünde Galata kulesinden bir yeniçeri Elinde hükmün palası Boğazdaki ayın nefesinde Soğuk demirin kızgınlığı Soludu zamanı derin “Almıştım tarihten dedi”, Şehrin anahtarını. Ben uyurken; Şarkın, suya değdi ayakları Suyun halkaları geceye sarıldı Ayosofya’da bir ezan oluverdi Sahaflarda mührü kazıldı Mezar taşları şahit yazıldı Cariyeler raks ederken Topkapı’da adaletin perveri Devlet-i Ali Osmanî Sadabatta kaplumbağanın terbiyecisi Oluverdi beşerin hasta efendisi Amma ve lakin Kırıldı kanadı Kurtubalı güvercinin Adı medeniyet kendi canavar Kilisedeki beşikten korkak sebep Babası yoktu kolsuz bebeğin Ağlayışları serhatın çığlıkları oldu Bir dervişin evsizliğiydi görülen düş Görüldü tekkenin üzerinde baykuş Zamanın aydınlığı anın sonu oldu Yazılanlarsa yeni zamanlarda: Şahadetname Toprak atıyordu medeniyet üzerine: Tanrının… |