YOLCU
hoşgeldin ey yolcu!
sana kahve ikram etsem benim elim şeyh Şazeli’nin eli değil bilesin. edep ile aç kapısını bu hanenin duvarları yıkılmasın. burası han değil ben hancı değilim canım sıkılmasın. dur. dur gitme, alınma hemen kırılma bana. hem diyeceklerim var daha. burası vefasızlar yurdu; gidenler dönmedi sitemim ondandır. ama bil ki burada uyku da haram sana. çünkü viran olmuş hanenin döşeği Ketenci’nin önündeki taştır. söz bitmeden ölüm de yok sana. ve söz bitmedi daha. Yolcu! lakin benim sözüm önce maşuk’a dır. çünkü o elimin ermediği dağlar ardındadır. ve ona tek sözüm yalnızca "hayyeales-sıla" dır. bazen de sözüm benim Zühre’ye dir; o ki, bu şehrin dar sokaklarına gökten düşendir. yolcu ! sen yine de gitme. gitme ki viran olmuş haneye senden başka gelen de yok. sana söz; dipsiz kuyaya en son seni atacağım. çünkü önce yüreğini söküp közde yakacağım. kal benimle ey yolcu! sakın gitme. benim sözüm sana bitmedi daha. (kesik minare’nin günahkar müezzini) 01 Temmuz 2009 / Elmalı |
dilasa tarafından 5/7/2012 12:34:24 AM zamanında düzenlenmiştir.