Nazım’ın anısına

UYANIN ARTIK EFENDİLER !..

Dr. Sadık Özen


Sabah, kuşluk, öğle derken,
Vakit akşamı da geçti.
Çok az kaldı geceye,
Zifiri karanlık basmak üzere nerdeyse.
Uyuyup duruyorsunuz günlerce, hatta senelerce
Yoksa basiretiniz mi bağlandı ne ?
Ama bu hep böyle gitmez,
Çok uyuyanı Allah da sevmez.
Açın gözlerinizi, görün gerçeği,
Daha fazla miskinleşmeden
Uyanın artık efendiler !

Fazla uzarsa karanlık geceler;
Sonra, temelli karanlığa alışır gözler.
Işıktan, aydınlıktan bile korkulur,
Miskinlik, tembellik karakteriniz olur,
Avantadan yaşamak, hep hazıra konmak istersiniz;
Öyle değişir, öyle değişirsiniz ki,
Bir gün ne hale geldiğinizi siz dahi bilemezsiniz.
Daha fazla dalmadan bu derin uykulara,
Uyanın artık efendiler !...

Bedava alışveriş çekleri,
Odun, kömür, pirinç, makarna derken,
Bütün moral değerler gidiyor elden.
Küçük çıkar hesaplarıyla hareket ederseniz;
Gün gelir, yaptığınıza pişmanlık duyar,
Küçülür, ezilir, utanır,
Başınızı dik bile tutamazsınız..
Eğer bugün gerçekleri görmezsiniz,
Gelecekte temelli körleşir gözleriniz;
Daha fazla beklemeden,
Benliğinizi daha fazla yitirmeden,
Daldığınız bu derin uykudan,
Uyanın artık efendiler !...

Yağcılar, goygoycular, liboşlar;
Arka çıkıyor gibi görünürler sizlere,
Her şeyi toz pembe gösterirler,
Gerçekleri saklar, sizi kandırırlar.
Aslında yalakalıktır yaptıkları bunların;
Hep birilerinin dümen suyunda giderler.
Kabadayılara alkış tutar, ceplerini dolduranları överler.
Ulusal değerlerimizi hiçe sayar,
Ulusalcıları ırkçılıkla suçlar,
Kahramanlara hain derler,
Gün gelir çıkarları için
Anamıza, Ata’mıza bile söverler.
Anlayın artık bu gerçekleri,
Tanıyın artık bu soysuzları,
Uyanın artık efendiler !…

Vatan toprağı satılır gözünüzün önünde;
Ada ada, parsel parsel,
Usulcacık, sessizce ve derinden,
Karşı çıkanlara hiç aldırış bile etmeden.
Para için, döviz için, siyaset için,
İktidarda kalmak veya yeniden gelmek için.
Bunlardan sonra sıra başka değerlerimize gelir,
Fabrikalar, ulusal bankalar, kitler
Önce özelleştirilir, arkasından yabancılara devredilir.
Sonunda ne olacağı düşünülmeden
Öldüm pahasına elden çıkarılır, birilerine peşkeş çekilir.
Eğer, farkına varmazsanız bütün bunların,
Bir gün gelir sizi bile pazarlarlar.
Görün artık bunları,
Daha fazla vakit geçirmeden
Uyanın artık efendiler !...

Çeşmelerden su akmazken
Çamaşır ve bulaşık makinesi dağıtılıyorsa eğer;
Düşünmek gerekir
Bütün bunların anlamı nedir diye.
Bu, aynen, ayran bulamazken içmeye
Atla gitmeye benzer kenefe.
İş verileceğine erzak dağıtılırsa devlet kesesinden,
Ve de milletin ödediği vergilerden,
Alın teriyle çalışıp kazanmak yerine
Avantacılık yerleşir beyinlere.
Yol ve okul yapmak, su getirmek varken köylere,
Yeni iş alanları açmak gerekirken bireylere,
Yapılan savurganlıkla
Yazık oluyor heba edilen milli servete.
Hem de bu ayrıcalıklı eylem yakışmıyor sosyal adalete.
Uyuduğunuz artık yeter,
Uyanın artık efendiler !..

Geçmiş devirlerde,
Ebelerimiz, analarımız, bacılarımız
Çay ve dere kenarlarında yıkarlardı çamaşırlarını.
Kile yatırırlardı, tokaçlarlardı.
Güçlüydü kolları, bilekleri ve o mübarek elleri,
Yorulurlardı ama of demezlerdi.
Emeklerini ekmeklerine katık ederler,
Muhannete boyun eğmezlerdi.
Güçlüydü kişilikleri tıpkı bilekleri gibi,
Başları her zaman dimdikti.
Anımsayın o günlerin öykülerini
Görün gerçekleri.
Uyanın artık efendiler !...

Etnik köken ve inanç ayırımı yapmayın,
Kamplara ayrılmayın, bölünmeyin ,
Birbirinize saygı duyun, sevin.
Vatan sevgisi ve bütünlüğünün
Siyasetin üstünde olduğunu bilin.
Politikacılara fazla yüz vermeyin, aldırmayın,
Haksızlıklara körü körüne göz yummayın.
Bölücü fikirlere kulaklarınızı tıkayın,
Tahriklere kapılmayın,
Hepimizin kardeş olduğunu,
Etin tırnaktan ayrılmayacağını bilin.
Çalışın, didinin, üretin;
Umutla bakın yarınlara.
Emperyalistlere boyun eğmeyin,
Onlara teslimiyetin bu milletin felaketi olduğunu bilin.
Uyanın artık efendiler !...

Tüm halkımıza içtenlikli ve sonsuz sevgiler !...

15 Şubat 2009

www.fikirplatformu.net