BİLMEZLER Kİ...
Kaç bahar geçti sensiz ve ben halâ sendeyim
Huzur vermiyor densiz, buhran zârı tendeyim Deli mi divane mi, hangi hâl içindeyim ? ..........Damda gezer görenler biçâr Mecnûn sanıyor ..........Bilmezler ki bu gönül aşka havalanıyor. Bir sevda masalınca destan fısıldar yaprak Buram buram nemlenir aşka ısınır toprak Sen açan çiçeklerde beni kokunla bırak ..........Dalda tüner görenler ruh-i bülbül sanıyor ..........Bilmezler ki bu gönül arşa kanatlanıyor. Ferhat misali aştım koca dağları deştim Pınar bulurum derken kor lavlara ulaştım Yârdan umut kestim de sarp yar’lara yerleştim ..........Sönmüş bir taş görenler ruhsuz Nemrut sanıyor ..........Bilmezler ki bu gönül hisleriyle yanıyor. Zührem’i görmeyeli kaç yıl oldu hesapla Aklımı yitiririm bu çözümsüz hesapla Hasretin hançerini şu sol yanıma sapla ..........Can revanda görenler beni Tahir sanıyor ..........Bilmezler ki bu gönül yek darbenle kanıyor. Bir mühlet ver yeter ki taş basayım bir asır Gönlüm aşkına tutsak ruhum emrine esir Öyle zâlim ki yezit, tam şahsına münhasır ..........Düşte gezer görenler beni Leylâ sanıyor ..........Bilmezler ki bu gönül aşkına uyanıyor. Şimdi tökezler oldum engelleri aşarken Sallanıp duruyorum sana doğru koşarken Adımlarım yeknesak kollarım pupa yelken ..........Böyle berduş görenler Tuzsuz Bekir sanıyor ..........Bilmezler ki bu gönül ruhuna dayanıyor. Umudumu tüketme boşluğa atma sakın Başın almış da gitmiş hislerim akın akın Sana kavuşamazsam ecel ruhuma yakın ..........Feryâdımı duyanlar Deli Dumrul sanıyor ..........Bilmezler ki bu gönül seninle canlanıyor. Şengül CENNET 20-6-09 |