göğü bir uçtan ötekine kat eden kalbimdir seni bir uçtan kendime kat eden aşk’ımdır
hangi nefesinde ömrün sonsuzluk dur durak bilmez bir isyanla kanadıkça boyumdan büyük laflar acıtan kimliğiyle acıdan sararmış bir sonbahar kaldırımını arşınlayan düşlerin kalbinde açılan yaraya ağlıyor bedenine inatla kanat çırparak ne kadar uçup geldim bilinmez ama
ben bu şehri senin için sevdim
derin ve fırtınalı bir göğe karşı bir kule yükselirken içinde yüreğinde ki alev karanlık pencereyi yalar muazzam bir aşkdoğar güne “umut” yazılı dizelerde seslenen kayıp bir yalnızlıktın sen aslında yalnızlığına inatla kanat çırparak ne kadar uçup geldim bilinmez ama
ben bu şehri senin için sevdim
hüzzam bir kayboluş kaybolmak beklediğim hediye tedirgin söz kırpmalardan geçiyordum üzerimde gidilmiş aşk’ların pişman tebessümü mavilere bürünüp gözlerinden geçtikçe yüzümü derin bir kesik kaplar esmer zamanların basamaklarında alınan nefes…o kesik kadar nefesine inatla kanat çırparak ne kadar uçup geldim bilinmez ama
ben bu şehri senin için sevdim
iğnebaşı gözbebeklerinde uyuyan bir son hayat ağacına asılmış sesin rüzgarın uğuldamaz sesi aynı sesin sustuğu mehtaplı bir geceydi çıkıp geldiğim gurbete el sallayarak büyüyen hasretin aşk’a düşmüş huzuruyla ölümü kutsayan göğsünde ölümüne inatla kanat çırparak ne kadar uçup geldim bilinmez ama
ben bu şehri senin için sevdim
alicengizoyunu (…boşuna kanat çırpma…aşk sözcüklerimiz göç ediyor, biz değil…)
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
ben bu şehri... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ben bu şehri... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
hiç görmediğin bir şehri nasıl yaşarsın ya da seversin ki..? sevgilinin nefes aldığı yer midir ki memleket..? görmesen bile yaşarsın adım adım , an be an di mi..?
...aşk da göç ediyor bazen...şehirden bir başka şehre sanki...
iğnebaşı gözbebeklerinde uyuyan bir son hayat ağacına asılmış sesin rüzgarın uğuldamaz sesi aynı sesin sustuğu mehtaplı bir geceydi çıkıp geldiğim gurbete el sallayarak büyüyen hasretin aşk’a düşmüş huzuruyla ölümü kutsayan göğsünde ölümüne inatla kanat çırparak ne kadar uçup geldim bilinmez ama
Sevgili nerdeyse ümitler, hayaller, düşler ordadır. Hangi şehir olduğu önemli değildir,önemli olan sevgilinin olduğu yer neresi olursa olsun cennettir. Seninle cehennem ödüldür bana Sensiz cennet bile sürgün sayılır"diyor ya şair...
hiç görmediğin bir şehri nasıl yaşarsın ya da seversin ki..?
sevgilinin nefes aldığı yer midir ki memleket..?
görmesen bile yaşarsın adım adım , an be an di mi..?
...aşk da göç ediyor bazen...şehirden bir başka şehre sanki...
dostluğumla hep...