KAN TÜKÜRÜYOR ÇİÇEKLER...uğultulu bir devinim ruhlarda buz tutmuş yürekler ve ayaz kesiyor donuk bakışların değdiği yerler bu öfke bu hırs bu haset bu herşey benim her yer bizim herkes kölemdir diyenler ey siz insan olmaktan vazgeçmiş katliama barış urbası giydiren çürümüş yürekler ve ey şeytanı mürşit bilenler yaklaşıyor kıyametiniz o kıyamet ki yere çalacak sahte saltanatların hükümdarlarını kıyam edecek başucunuzda yok ettiğiniz bedenler şimdilik sadece şimdilik onikiden vuruyor üstüne basıp geçme hesaplarınız ve ağlamıyor artık her nedense timsah gözyaşlarınızın ıslattığı bebekler ... tüm kapılarınız sımsıkı örtülü eşiklerinizde emir bekleyenler karıştır saldır yakala öldür yok et tamamlıyor görevlerini bir bir itaatkâr /satılmış/ saygın makamı büyükler arz/talebin kıymetince değerli mertebelerde ve yaladığı kemiklerce semiz beyefendi geçinen komisyoner itler biliniz ki bitecek çok yakında tüm coğrafyalarında yer yüzünün o yıldızlı yaldızlı övünmeler ... yürek yarasından kan revan arzın kabuğu kaşıdıkça fışkırıyor cerahatler niyet onamak değil sağlatmak değil ne hak ne hukuk değil istenilen merhem yerine sürülüyor yaralı bedenlere tanklar mavzerler lav kusanlar kaleşler akıl almaz vicdan yoksunluğunda kavruluyor yanan şehirler bin bir düzen hile bin bir çözümsüz çözümler salyaları akarak bölüşüyorlar yer altında yer üstünde ne varsa kanlı ellerinden sızıyor kadınlar bebekler ... uğruna işlenen cinayetlere seyirci fahişe petrol ve sahip olanı çıldırtan kutsal bakire su söyleyin daha kaç yıl polensiz kalabilir arılar ne kadar dayanır oğulsuz petekler görün görün işte ahval budur kararmış kemiklere karılmış madenler şahit kan karışmış yer altı suları yürüyor damarlarına cümle ağaçların ve kan tükürüyor meyveye duran çiçekler... ceyda görk 16haziran2009 |