MASUMİYET KUŞU
ömür törpüsüyle törpüledim geleceği.
yanı başımda kanat çırpan, sessiz bir kuşun kanadı gibiydi izlediğim... sustum,sustum,sustum... her kanat çırpışını sabırla dinledim. ben tutup,okşamasam o narin başını, elimden uçup gidecekti sanki. öyle sanırdım çünkü baktıkça gözlerine. başka masumiyet arar gibi! başka isimler duymaz gibi! başka varlıklar yokmuş gibi! ne ahenkli renkler yaşardı ellerimde, tıpkı onun benim için yaşayacağını sandığım gibi. başımı kaldırdım, mavi örtüye bakabildiğimce baktım, derin bir nefes aldım sonra, elimde tuttuğum masumiyet nefesimi engeller gibi. ben nefes alıp,maviliğe gülümserken; o bana daha fazla batırmaya başladı tırnaklarını, açmadım gözlerimi diner bu hırçınlık diye. ama olmadı. ben huzur buldum,o ise beni daha çok kanattı. elimden akan kanlar,tırnaklarını iyice boyadı ’o masumiyet kuşunun’... bıraktığı iz kalıcı hal almasın diye direndim hep. ama bu sefer benim kıyamayıp,bırakamadığım yaratık, şimdi beni bırakmaz hale geldi... |
mavi örtüye bakabildiğimce baktım,
derin bir nefes aldım sonra,
elimde tuttuğum masumiyet nefesimi engeller gibi.
ben nefes alıp,maviliğe gülümserken;
o bana daha fazla batırmaya başladı tırnaklarını,
açmadım gözlerimi diner bu hırçınlık diye.
ama olmadı.
ben huzur buldum,o ise beni daha çok kanattı.
elimden akan kanlar,tırnaklarını iyice boyadı
’o masumiyet kuşunun’...
bıraktığı iz kalıcı hal almasın diye
direndim hep.
ama bu sefer benim kıyamayıp,bırakamadığım yaratık,
şimdi beni bırakmaz hale geldi...
Ben şahsım olarak bu mısraları okurken içinden derin ve duygulu anlamlar çıkardım-fazla düşünmeye vaktim olsaydı eğer buradan sanırım güzel bir destan çıkartırdım diyorum-yüreğinize sağlık üstad sağol.