Hasretin prandasında, firkatin ruhumun ahuzarında!Ne yapayım ki Senden sonra ruhum sancılar sağanağında Kalbim burukluğuyla hüzün karasında ve gözlerim boşalınca Başımı öne eğiyorum Hissiyatımı demleyerek hicrana adımlıyorum Yalnızlığın ayazında ve korkular karşısında hasreti anıyorum Çaresizlik sökün ediyor İliklerim tenimin titremelerini başlatıyor Ruhum dalgalar arasında solgun baharın insicamında ağlıyor Gel desem gelmesin Fakir halime nazar ederek şevk veremezsin Biliyorum ki özlemle zarafeti terennüm ederek ulvileşiyorsun Nisasın bir nazsın Edebin ikliminde nefeslerini anlamlaştıransın Hak adına şakıyan bir pervazsın, umman için coşkun nazarsın Nefesinde feyzin Kalbi dirliğinde müşahhas hikmet yanı başında Bereketin yağmurları mütemadiyen senin güzel halini andıkça Sefilliğim nüksediyor Kalbimin kuraklığı gözlerimin önünde seyrediyor Sana olan muhabbetim ve sessizliğimde terk etmeyen düşlerim Beni bana bırakmıyor Sürekli yeni sayfalar açarak güzelliğini anlatıyor Nisa kimliğinde anlamlaşan edebin naifliğini fevkalade yazdırıyor Nereye baksam Ve sana hasretimi solgunluğumla anlatamasam Çaresizliğimle ve sokakların öksüzlüğünde dertlerimle anlamlaşsam Senin yokluğuna alışsam Hasretin toprağında muhabbetle nefes alsam Ve hazin sancılarımı ruhumun coşkusuyla semanın hazzına bıraksam Mustafa Cilasun |