Karayasa
Beni, çocukları korkutan adamın sokağında pusuladılar anne Ağzım kan revan ağızları salya ve pislik içinde Türküme sövdüler, şarkılar söylediler düşerken dizlerim; toprak yandı avuçlarımda deli deli patladı çığlığım Bir yanlışı haber verircesine ürperdi apak güvercinler Sülü’nün vurulduğu pencere kenarında küçük bir çocuk dudaklarını ısırıyordu Sardunya kokarken genç kızların astığı çamaşırlar Güneş yolunu yitirdi karanlık dile geldi kentte Otobüs durakları yorgun karanfiller sağır düştüğünde; Bağımsızlık artık babamsızlık kadardı anne Beni, çocukların geleceğini çalan adamın Karayasa’sıyla tutukladılar fikrim isyan, direncim küfürdü birileri buz gibi su’yla kırdı sırtımı kamışıma tel örgüler taktı kimileri Parmak uçlarımı kopardılar saçlarım, paramparça bir coğrafya kadar dağınık artık bir gömleğim bile yok anne / Beni bekleme, taş atmaya gidiyorum; çocuklara kurşun Devin Karaca |
bu şiiri nasıl kaçırmışım diyordum ki
finale geldiğimde,
şiir, gecikmişliğin bir diğer tarifidir nasılsa
avuntusuna sığındım...
tebrik ve saygımla,