Ah vaktidir...Kızgın dillerde alazlanırken Hayat Gülden elleriyle Dokunmadı gözlerime Sönünce feri Can evinden vurulmuş bir çocuk gibi Kala-kaldım Bundandır sessiz fırtınalarım Oradan oraya kaçışlarım Bundandır Bunak uğultular içinde Tükeniyorsam her nefes alışta yeniden Ve en beylik acılarla yeniliyorsam bu savaşa Suratıma inen kimsesizlik En keskin tarafıyla vurduğundandır Ey acılar Kurun saatlerinizi talan vaktine Bütün gürültünüzle gelin Bozkırların Ve en kasvetli yıkıntıların uyandırdığı hüzünle Kötülükler alayının eşliğinde Yürüyün üstüme Kana susamış cellât ritmiyle vurun Dönüp durun gözbebeğimin içinde Dönüp durun Kudurun acılar Attım içimden kaybettiklerimin ölüsünü Gözlerinizdeki kızıl çalkantılarla Çiçeksiz- çimensiz Doldurun sonsuzluğunuza bıraktığım şu boşluğu Korkusuzluğun aynasını tuttum yüzüme Tankınızla tüfeğinizle gelin Elleriniz diridir-iridir elleriniz Basın ölümün mührünü Ah vaktidir Sesiniz bıçak, nefesiniz kan fırtınası Dolayın yüreğimi elinize Ağıt gibi dinlettiğiniz Ekmek gibi dilimlettiğiniz hayat şurada Kandığım, kanadığım hayat O denli derin - o denli kapkara Alın bir tutam tuz niyetine Basın yarama Dağıtın yok olmuşluğun kokusunu sokaklara Göçsün bu kent Göçsün başka gülüşlere Başka başka düşlere Göçsün bu kent !! 07 / 06 / 2009 / N_Erol |
bu kent bir yıkıma gebe
bir de sessiz feryatların taht kurduğu üryan gecelere.
Vurdu vurdu mısralar, yine de yaşatıyor onca yıkılmışlığa rağmen, bin kez diriliyor insan yine kendinden.
Offf şiirdi, Kalimera' nın dili tutuldu. ENFES.