Yeter ki sen üzülme!Günler her gün derlese de Zaman dirliğinde nefeslenerek şahitlik etse de Bilirim suhuletli haline ne kadar yabancı kaldığımı ve ağladığımı Hazanın serzenişlerinde vardın Sessiz çığlıklarınla akan ve anlatan zamandın Düşen her yaprağın serencamında nefeslenen ülfetli bir hicrandın İşte her nasılsa bazen yetmiyor Anlamak ve anlaşılır olmak kalp diline erişmiyor Bahtın sahifelerinde yazılan hikmetler bilinmeden hüzünle gidiliyor Nereye baksam karşımdasın Her halükarda sessizliğiyle demlenen asude nazsın Lakin kalbime işleyen cenahsın ve hicranın perdelerinde solacaksın Halini dahi soramıyorum Suskunluğun karşısında acizliğimle morarıyorum Çaresizliğimle donakalıyorum ve ıssız sokakların dünyasına dalıyorum Deryalar dereden beslenir Umman kendi ikliminde derlenerek denize seslenir İnsan kalbiyle nefeslenerek muhabbet için aşkın birliğinde şevklenir Aşk su misali halince akar Kar güzelliğinde korlaşarak kalbi hazza erdirir Tenlersen arî değildir ve dokuların ikliminde sevdayı fevkaladeştirir Ben sana söyleyeyim Sabra iltica ederek niyazla bahtiyarlık dileyim Kalbinin kuytu köşelerinden sessizce çekilerek halime avdet edeyim Çilemin ikliminde filizleneyim Derdin bizzat sahibinden beslenerek irfana ereyim Sana selametler dileyerek hicranın kıvamında nefesin aşkına geleyim Niyetin maksadına ulaşarak Serzenişlerin çare olmayacağında adresi bularak Aşkın deruniliğinde ve kulluğun birliğinde adamlığa doğru bir yol alayım Mustafa CİLASUN |