Nefesim kalbime sesleniyor!Bırak ne olur Sarılayım ayaklarına ve solgun umutlarına Yıllara sâri olan suskunluğumun feveran eden hissiyat çığlığına Acımsızlaşan ahına Serzenişlerini demlediğin bakir torağına Gönül pervazlarında tazelenen umutlarının sevdasında ağıtlarına Biliyorum ki çok sefilim Densizliğin nedenlerinde kaybolmuş biçareyim Şimdi kime ne derim, boynumu büker sessizliğimle eceli beklerim Baharı hasretle beklerken Hazanın sahifelerini def ederek nefeslenirken Bedbinliğin ahında senin halinin naifliğini terennüm etmeyi dilerken Karşıma yalnızlığım çıkıyor Ummanlara uzanıyorum, bulutlara bakınıyorum Lakin bizar halim geçit vermiyor ve nefeslerim kalbime sesleniyor Neleri öğrendiysem Sevgisiz ve muhabbetsiz takatimi tüketiyor Aşk kendi ikliminde gayrete galebe çalarak muhataplarını bekliyor Serkeşliğim arkadaşlık ediyor Hicran hınçla yüreğimde meşaleleri tetikliyor Gözlerim ufuklara nazar ederken hükmeden yaşlar kime sesleniyor Anlamak için feraset gerekiyor İdrak iltica edenler için kalbi muhayyele diliyor Akıl basiret için meşvereti davet ederek hikâyeleri hazla derliyor Sessizliğime kim ne diyor Mısralar meramın irtihali için neden hüzünleşiyor Hamiyet kalbim ikmalinde ve ruhun bakire mertliğinde aşk diliyor Yazmak yanmadan kaçmak mı? Düşünceleri hissiyat ikliminde derlemek ağlamak mı? Dost kimliğinde hem hal olmak ve varlığa şahit tutmak tuhaf mı? Mustafa CİLASUN |