kayboLaN UMUT ,çAresizLik bAhANe...Hüzünleri yeşertip Yağan yağmurlar Adam boyu acılar Kök salıyordu Ayak diplerimizde Göğsümüzün ağrıları Belkide Şafaktan kalkıp gelen Kızıl renkli rüzgarın Saçlarından tutan Düşlerin Akşama devinmesiydi Uysal duaların Fısıltılar içinde Kıpırdarken dudakları Yangınların Yağmur ormanlarında Ferahlaması için Şiirler noktalanıyor Bir yerlerde Kışkırtıcı ve nefretle Yaralı kuşlar Ölüyor birer birer Dağ başlarında Göğsünde vurup Kürüyüp yar başlarından Atıyorsun Ben’im diye yüreğini Kalemin kurşun gibi bin pare işliyor damarlarımda dolanan sen dem’ime mayalanıp küstah bağdaş kuruyor gözlerime yapma görmüyormusun sızılarımı gönlümde serseri bir ateş ne kora dönen ne de küllenen yanıyor ha yanıyor ah çektikçe her seferinde ölen eti kemiğinden ayrılan anason kokulu bir derbeder vazgeç peki canın saolsun ben yanarım göçebe , kolay nefesler arzu ateşi için at beni körükle yak da dirilen güzde ne umut , ne de güller artık gülüyor ne de bülbüller ötüyor ömürkonuğu denilen bu bağlarda vurun turnaları bir avuç gökyüzünü karart sal nefret ve karanlığını yıldızlara delikızım haziran ama bilmiyorum hangi gün |
görmüyormusun sızılarımı
gönlümde serseri bir ateş
ne kora dönen
ne de küllenen
yanıyor ha yanıyor
Masamızdaki çaresizce edilen duaların yangını gibi acı tütüyor dizeler.
Elinden birşey gelmiyor, hayattan birilerinin kopup gidişlerini yanarak izlemekten başka.
Çok güzel ve etkileyciydi hüzünlü dizeler.
Yürekten tebrik eder, sevgiler, saygılar sunarım.