sadece kendinzincirlerini kırmış denizlerin ortasında kaybolmuş onca melek katli vacip bir uykudan uyanan onca çocuk tozlarıdır ruhumun zamanın esir aldığı ruhumun .. sıkılmayın sizler bu sisler uygarlığının yarasaların kanatlarındaki karanlık odalarında dahası kendinize şu soruyu sorun ağlar mı ki tanrı yarattığı için bizleri .. bilemezsiniz tanrının da kostümleri vardır sonsuz ölüler dünyasını süsleyen kostümleri ateş gibi kan gibi .. sizler daha bilmeden bu oyunu yepyeni bir oyun olursunuz katilin her daim vicdanına kalmıştır tüm hayat hikayeleriniz kimsiniz ve nereden gelirsiniz kemikleşen hayallerinizin kanayan her oyununda hangi renksiniz .. kendimi bulduğum o sarı ışık kirlenmiş duvarlarımdaki çizgileri bir film gerilimiyle gösterdiğinde hapsolurum mavinin sonsuz derinliğine artık bana kalan tek şey yasadışı sevişmelerin medcezirleridir karanlık bir orgazmın büyüttüğü her çiçek benimdir ben |
siyah ve kemik
oyunum zar
üstüme oynanırlar.