Şairlerde ölür..Yaz geldi; sıcaklar da, aşklar da kendini iyice hissettirmeye başladı. Fesleğenler, papatyalar, hanım elleri, ve tüm çiçekler selamlamaya başladı yaz güneşini ve şairleri. Herkes neşeli bu sabah; bir ben hariç. Yine seni getirdim aklıma, şiirini yazarım diye. Modadayım, hafif bir esinti, birazda pus var havada Üşütsem mi, ısıtsam mı diye kararsız bir hava hakim olmuş buralara. Denizi seyrediyorum bir yandan.. Kuru yük gemileri, tankerler, yolcu vapurları, sırayla hepsi gidiyor, kimileri uzaklara, kimileri yakınlara, ama hepside bir limana bağlanmaya, yada demir atmaya gidiyorlar. Ben !! ben bir liman olmak isterdim. Olabileceğim tek şey..... Ağırlamak isterdim, üzerime indireceğin tüm yükleri, tüm yolcuları. Hiç olmazsa yalnızlığımı unutur.. oyalanırdım öylece. Belki de unuttururdu seni bana üzerimde telaşla koşuşan insanların ayak sesleri. Ben bir liman olmak isterdim.....dalgaların, vurup durduğu ama yıkamadığı bir liman.. Sen yoksun ama yaz geldi, sıcaklarda, aşklarda kendini iyice hissettirmeye başladı. Fesleğenler, papatyalar, hanım elleri, ve tüm çiçekler selamlamaya başladı yaz güneşini ve şairleri. Kim bilir kaç bardak çay içtim seni düşünüp şiirini yazarken moda da. Bir gün şairlerde ölecek biliyorsun !!! sana ve senin gibi uzaklara yazılan tüm şiirleri, tüm şarkıları, tüm yazıları, arkalarında miras bırakıp kavuşacaklar denizlerine.. Sana ve senin gibi uzaklara, yazılan destelerce şiir kalacak şairlerden. İşte o şiirler beden olacak bir gün. Ayna gibi yansıtacak, tüm saflığı ve tüm mağrur heceleriyle sana olan sevdasını. Kim bilir, belki de sevgi arsızları sahiplenecek o şiirleri. Kendilerini bulacaklar bu satırlarda, Çalacaklar onları bir gün senden, Bedenlerini sımsıkı saran bir elbise gibi çıkartamayacaklar üzerlerinden. Bir gün şairlerde ölecek biliyorsun... Son nefeslerini verilerken bile, yürekleri pır, pır atacak, Belki de o anı kaleme almayı, son nefesini vermenin huzurunu kelimelere dökmeyi isteyecekler. Ama sadece isteyecekler... Şairler hep hayal dünyasında yaşarlar bilirsin. Suyun bile üzerine yazı yazmaya çalışırlar. İşte gerçek hayattaki o şair artık ölüyor.. Şairler ağlıyor.. şiirler de ölüyor.. Göz yaşı eskisi gibi, bildiğin gibi yani, sel olmuş akıyor.. Şairin elvedaları ise, halat almış geminin ardından; beyaz bir mendil sallamak gibi basit ve yalın olmalı. Ama, hiç bir şair son seferini yapan o gemiyi kaçırmayacak. Başka bir limana demir atacaklar. Ve sizi bekleyecekler..... |