Aşk!
Kahkahalarım hiç boğmuyor beni seninleyken,
Doyasıya gülüyorum, Ve içime işliyorum teninin kokusunu ilmek ilmek… İğnelerin darbesi nedense kanatmıyor yüreğimi, Seni dikiyorum kalbime, Hiç sökülmeyesin diye, Bir kez değil bin kez dokuyorum… Hep seninle olmak, Hep sana bakmak istiyor sol yanım… Hep sana konuşmak istiyor Aşka susayan dudaklarım… Ellerim diyorum ellerim oluyor ellerin, Gözlerin desem gözlerine tutunuyorum… Bakışlarımın boğazında düğümleniyor, Söylemek istediğim sözcükler… Usulca yutkunuyorum… Her sabah sana koşmak istiyorum hemen, Güneş sen olmalısın bu hayatta, Ve sen olmalısın uykuya daldığım tek gece… Her şarkı, her şiir seni getiriyor düşünceme, Her sohbette sen oluyorsun dudaklarımdaki tek hece… Umudum, hayalim, rüyam… Hayatta anlamlı ne varsa, Hepsinin adını sen koyuyorum… İçimde titreyen bir heyecan oluyorsun, Yüzümde sen oluyorsun hep… Rengi kırmızı bir hayal gibi sanki, İçtiğim suyun berraklığında görüyorum seni, Sokak lambasına yüzün vuruyor geceleri, Her yere ayak izini bırakıyorsun sanki, Peşinden gelmemek elde mi? İçime sığmıyor aklımdan geçenler, Düşüncelerim sayfalara düşüyor, Bir kavgaya tutuşuyor mutluluğun renkleri, Son karar gene bana kalıyor… Mavi olmalı diyorum , Yüreğimin içindeki heyecanın rengi… Masmavi… Nedendir bu sana susamışlığım… Neden… İçimde senden kalma titrek bi yaz, Yerine sığmıyor sanki… Adı ne bu duygunun… Soruyorum… Şehir şehir… Sokak sokak… Bir tutku gibi sanki… Diyorlar ki: Aşk bu sadece... aŞk! |