*ÇANAKKALE’YE VEDA*Şiirin hikayesini görmek için tıklayın AHH ÇANAKKALE !...
Bir Çanakkale var içimde, Duygularımı anlatamadığım.. Hayallerimi gömdüğüm, Bir mekandır yüreğimde. Yalnızca hüzündü gördüğüm, Hüzün ki çözülmeyen kördüğüm. Gelmeseydim, diyorum bu yerlere, Sonra susuyorum öylesine. ’Kader’..diyen ses yankılanıyor, Boyun eğiyorum kaderime. Sevdamı,umutlarımı gömüyorum kalbime. Ahh! Çanakkale..Ahh! Çanakkale!!!... (1995,Çanakkale..ayrılırken...) ........................................................... ...nasıl bitecek bu koskoca 4 yıl bu küçücük şehirde,dediğim;ama sonrasında ruhumla sevdiğim ve ayrılırken hiç ayrılmamak üzere kendimden bir parça bıraktığım Çanakkale’me uzun yıllar sonra (10 yıl),15 günlüğüne gelip kaldıktan sonra,gideceğim günün sabahında kalemime dökülen mısralar... ...babam sağolsun,derler ya..yazları Altınoluk’a gittiğim için artık her yıl mutlaka ziyaret ediyorum,Çanakkale’yi,hatıralarımı... ...zaman çok şeyi değiştiriyor elbet..sadece geçmişe emanet edilenlere vefa hissiyle...
.....................................................................ikinci vedaya...
Yaralı bir papatyayı alıp elime Kalbime bastırdığım gündü o gün O gün terk etmişti umutlar beni Kırık aynalar,yalnız kaldırımlar Yarım kalmış bir sevda… Ve ben tüm kederimle Gökyüzündeki hüzünlü bulutları Gözlerime doğru indirerek Bu şehri ve anılarımı geride bırakıp Bir sabah vakti gitmiştim… Yıllar ne çabuk geçmiş Geriye döndüğümde ne martıların Denizdeki haykırışlarını, ne kordonun Yüreğime fısıldadığı nağmeleri Ne de Çimenlik Kalesi’nin o bize has ‘ Güneşi batırma saatleri’ nin O eşsiz güzelliğini yakalayabildim.. Ve zaten mazinin çok derinliklerde Issız bir köşede öylesine duran , Yaralı bir sevda can çekişiyordu… Acımasız yıllar girmişti hatıralarla arama Bir set çekmişti sanki yaralara Kalbimi ellerime aldığım günler nerede Hani ben sığamıyordum buralara… Hey tarih kokulu Aziz Çanakkale Sende yitirdiklerimi bir ben bilirim Bir de bütün umutlarımı gömdüğüm Bakarken güzelliğinde kaybolduğum Boğazın serin suları,ufkun kızıllığı bilir… Şimdi, bu ikinci veda vakti Yine bir sabah ve yine bir elveda.. Kırık heceleri, yarım yamalak bir lisanla, Mısra yaparak anlatmak derdi… Bu imkansızlığı yaşadım yıllarca, Anlatamamak hicranıyla yandım.. Sedeften bir kalbin içine her girmek isteyişimde, Demir pençeleriyle kovaladı beni melalin güzeli.. Ve ben şimdi taşırken bu hüznü yüreğimde, Gidiyorum tekrar buralardan.. Aradığımı bulamadan, kalbimi teselli edemeden.. Ey güzel şehir, yine de vurgunum sana, Asla ,asla ayrı kalamam güzelliğinden.. Şimdilik, yüreğimden yüreğine bir veda, Ne kadar gitmek istemesem de ,elveda.. elveda… …………………………………………………………………mürsel emre doğan ..30 Temmuz 2005 , Çanakkale |
Gidiyorum tekrar buralardan..
Aradığımı bulamadan, kalbimi teselli edemeden..
Ey güzel şehir, yine de vurgunum sana,
Asla ,asla ayrı kalamam güzelliğinden..
Şimdilik, yüreğimden yüreğine bir veda,
Ne kadar gitmek istemesem de ,elveda.. elveda…
zorunlu gitmeler ..keşke olmasaydı.. ama varlar ...ağlaya ağlaya gidişler.. yüreğinin yarısını orda bırakıp
gitmeler....yine çok güzel bir şiir okudum sayfanızdan emre bey tebrikler ..yüreğiniz dert görmesin kaleminiz hep yazsın...