BAYKUŞLARIN DANSI
Yedi yaşında sigaraya,
on ikisinde uyuşturucuya başladı. On dördünde etini sattılar baykuşlara. Yirmisine geldi, buldu bir koca. Sıska ve patlak gözlünün biriydi. Yirmi ikisinde anne oldu. Otuzunda boşandı kocasından. Hâkim ilk celsede “şiddetli” geçimsizlik” koydu adını. Otuz beşinde bir koca daha. İlkinden daha yakışıklıydı bu ama o da avarenin, sarhoşun tekiydi işte. Tabi bir daha annelik. Kırkında kocasını toprağa bıraktı. Kaldı iki çocuğuyla yalın ayak yürüdüğümüz şehrimizde. Temizliğe giderdi hafta sonları eşe dosta. Böyle doyururdu karınlarını çocuklarının. Sonra artık onu da yapamaz oldu. Yetmişinde yatalak olurken bakmadı çocukları temizlik yaparak karınlarını doyuran annelerine… Ve sonra yetmiş ikisinde merhume oldu. Cenazesindeydi iki çocuğu da. En fazla onlar döktü gözyaşlarını… Ama o kadın; Yaşadı yaşamaktan bir şeyler umarak. 22 Kasım 06 |
annelerine…
Ve sonra
yetmiş ikisinde merhume oldu.
Cenazesindeydi iki çocuğu da.
En fazla onlar döktü gözyaşlarını…
Ama o kadın;
Yaşadı yaşamaktan bir şeyler umarak.
TEBRİK EDERİM