Dilim / dilim dilim
Kendi tükürüğünde boğulmuş bir dilim var,
Hangi ülkede konuşulsa küfür tadında! Ağzımdan çıkanı duymuyor kulaklarım, Duyduklarımsa benim olmuyor... Ne söylemek istesem, Ne söylememem gerekiyorsa onu anlatıyor gözlerim. Sarıp sarmalasam,saklasam heceleri Yasaklasam bile nafile! Ağzımda bakla ıslanmıyor,ben ıslanıyorum... Kendi dağarcığında kaybolmuş bir dilim var, Hangi sözlükte yer bulsa, Kapı ağzında kalmış otobüs mağdurları gibi Sabah akşam izdiham tadında! Duraklar geçiyor,durdurak bilmiyor sözcüklerim Nerde inmek istese yüreğim; Yüreğime inecek gibi oluyorum,korkuyorum... Tutamıyorum hiç bir sırrı, Sırra kadem basıyor sırayla öznelerim! Azıcık yoklasam, Var olmayan ne varsa elimde,avucumda. Kimsesiz cümleler topluyorum gömleğimin cebine, Söylemek istediklerimin yerine... Kendi ellerinde can vermiş bir dilim var, Suni tenefüs saatlerinde bahçede koşturmaktan takati kalmamış; Bir yanı doğruysa öteki yanı hep yalanmış diyebileceğin, Bazen nefret edip,bazen nedenini bilmesen de sevebileceğin bir yüreğe ait bir dil benim ki! Kendi kusmuğunda boğulmuş bir dilim var, Silik hatıralar ve hatta yaşanmamışlıklar tadında! Dilim dilim kesiyor beni söz öbekleri, Ama bölemiyor! Göremiyor kendini aynada hiçbir silüetim, Bir haykırış düşüyor ağır ağır geceme; Sesim soluğum kesiliyor Dilim dilim yine... |