Beni bana anlattım...
Sarhoş sevişmelerin meyvesi bir şiirim ben,
Kim bilir kimin eli bu dokunduğum Ve kim bilir kimin dölü, içinde bulunduğum... Tek gecelik bir cümle mi yoksa sarf ettiğim, Kalemime hükmettiğim ne varsa yazdım oysaki! Yağdım çok zaman, Yazları sıcak ve kurak, kışları soğuk ve yağmursuz iklimlere... Dilimlere ayırdım kendimi, Yetmeye çalıştım herkese! Ellerim nasır tuttu yolunu kaybetmişlerin elini tutmaktan, Yol oldum, yoruldum kimi zaman! Soldum gençliğimin baharında, Üstelik daha hiç yeşermeden... Her yeşil baharı bekler dediler, Ama baharı hiç göstermediler gözlerime. Ne hayaller kurardım aslında ben, Bakmayın böyle karamsar oluşuma, Sonbaharın hüznünü almışım, sararmışım. Babam söyledi; çok küçükken gülümsermişim, O bile bilmiyor sonradan kime çekmişim... Aşkların ve inanışların paralelinde gezdim hep, Meridyenlerini karıştırsam da! Sadakati sadaka görenlerin kuklası olmadım, Hiç kukla da bulmadım kendime... Yüreğime ne düştüyse aklıma yazdım, Aklıma düşenleri de beyazlara. Ne olursan ol beyazlara düşeceksin ya en sonunda? Alıştırdım kendimi... Kafama sıktım yalnız kalmaya mecbur bırakıldığım çok gece, Ama cesaretim yoktu; Ceplerim hep kurusıkı doluydu! Cesur olmayı öğretmediler ki hiç bana, Hep bir korku vardı kursağımda; Kalan heveslerimin yanı başında... Aynalara düşman kesilirken herkes, Aynalarla dost oldum ben. Kendine bakıp da üzülecek ne bulurlardı bilmem, Aramadığım için belki de... Kimse güzel demezdi yüzüme, Arkamdan konuşulduğunu da duymadım ya, Her neyse! Platonik aşklarım da oldu elbet, Platonik nefretlerim de... Sarhoş sevişmelerin meyvesi bir şiir oldum işte! Kim bilir kimin dili bu konuştuğum, Kim bilir kimin seli, içerisinde boğulduğum... Şimdi sen bunları okuduğunda Ben buralardan çoktan göç etmiş olacağım demek isterdim. Cesur olmayı öğretmediler ki hiç bana, Gitmeyi bile beceremiyorum Baksana! |
Aynalara dost kalmanız dileğiyle!
Çok güzel yazılmış bir şiir... Kutluyorum...