Annem
//
Seni düşününce Aklıma dokuz yaşında giydiğim Papatya desenli elbisem gelir Özenle dikmiştin hepimize Süslemiştin Belinden büzgülü, kemerli, yakalıydı. "O zamanlar yakalı elbise giymek ayrıcalıklıydı" Sen ne güzel bir anneydin "Ayşe ve Niyazi gelecek diye kurbanlık hazırlardın. Fatma ve Mustafa�ya Buruklar bağının pelit ağacına, lüks yakıp asardın." "Emine ile Ahmet gelecek diye yumurtaları toplardın Kaygana yapmak için Sıdıka ile Mustafa�ya katmer yapardın Ali eniştene imambayıldı Kıymetle Zübeyde�ye batırık." "Yıldız ile Mustafa�ya Arap aşı yapardın." Ne çok şeyler yaptın bizim için annem. Çıra kokusuyla Bize alfabenin ilk harflerini Gaz yağı kokusuyla sayı saymayı Öğretmenlerimizden önce sen öğrettin. // Bu kadar fedakarlığa sanırım bizi saman tozundan kurtarmak için katlandın. Amacına ulaştın anne, herkes hayatını kurtardı. Sanki ayaklarımın altından çıkan ses, pelit ağacının başına serdiğin tarhana ve pestili gizlice yemek için çıktığımda; kurumuş gazelin sesini duyuyorum şu an fısıltıyla. Öküzümüzün sesi eşeğimizin anırması, anırırken çıkardığı anormal sesi, horozumuzun zamansız ötüşü, kedimizin biz yaylaya göçerken bizden önce yaylaya çıkışı, küçücük evimizden gelen temizlik kokusu, tavlarımızın özenle misafirler için hazırlanışı, ekmeğin güzel yapılması, misafirler için ayırdığın özel yiyecekler... Bir de Türk kahvesinden bize hiçbir zaman içirmezdin, kızlar kararır derdin, ama ona rağmen ben kara kızın oldum anne. // "Her şey seni hatırlatıyor güzel annem." Çocukken yazın bize damın başına yataklar yapardın, yıldızları sayın, gördüğünüz uçaklarla yolculuk yapın, kayan yıldızlarla dilek tutun diye... // Onun için çocukların okurken matematik ve coğrafya derslerini hep sevdi. // �Dilek tuttuk� Tuttuğumuz dileklerimizde hep sen vardın. Bizden ayrılmasın diye� Hala dileğimiz aynı� // Belki yıldızları bugün sayamıyoruz, yaşadığımız şehrin ışıklarından dolayı. Aydedeyi çocukluğumuzdaki gibi görebiliyoruz. Senin olmadığın yerlerde, sen varken bütün ışıklar özelliğini yitirir bizim yanımızda. Anne biliyor musun? Bizleri uzak yerlere okumaya gönderdiğin zamanlarda, beyaz torbalarda kışlık erzaklar hazırlardın, bütün çocuklarının adını yazardın üzerlerine; torbaların en üstüne sarı çiçek, fesleğen bir de el yazınla mektup koyardın. Fesleğenle bize annelik kokunu, sarı çiçeklerle gülümseyişini ve güzelliğini, mektubunda da bize olan sevgini anlatırdın. Belki hiçbirimiz sana söylemedik bunların anlamlarını, hepimiz vermek istediğin mesajı aldık. Bize gönderdiğin o paketleri hiçbir zaman geldiği gün açmadık. Torbaların üzerindeki adımızın yazdığı ve senin ellerinle bağladığın ipe dokunup, özlemimizi giderdik. Seninle aynı yerlere dokunmanın verdiği buruklukla gider yatardık. Elimizi yastığın altına koyar, gece uyanıp, annemizin elleri yerine kendi ellerimizi öperdik. // Annem; ben papatyaları her zaman sevdim, sanırım bunun nedeni dokuz yaşında giydiğim elbisem. Papatyalar sanki hep bana gülümsüyor. Ne zaman kendimi karanlıkta görsem, papatyaları düşünür ve karanlığı aydınlığa çeviririm, çünkü ben papatyalarla tanıştığımda yalnız değildim... Yanımda sen vardın. // Senin sıcaklığını, fedakarlığını, annelik telaşını görüyorum yanı başımda. Başım ağrıdığında elini dokununca iyileşeceğimi biliyorum. Anne yine kendi elimi öpüyorum senin ellerin yerine. Yastığımın yorganımın rengi şekli değişti o günden bu güne, değişmeyen tek bir şey var hayatımda sana olan sevgim ve senin ellerin. Biz yaşadığımız sürece senin ellerini öpeceğiz. // Benim güzel annem� Bir çok ressama gittim, senin resmini yaptırmak için. Yapalım dediler Ve seni anlatmamı istediler. Anlattım Hepsinin yüz ifadesi değişti "Biz bu güzelliğin tablosunu yapamayız" dediler. Ben yapmıştım senin tablonu Yüreğime nakış gibi işledim Kimse kirletmesin diye asmadım duvarlara. // Annem; Babam anlatırdı seni bize. Anlatırken Nasıl okyanuslarla boğuştuğunu ve senin ışığınla aydınlandığını, Sen onun çevresinde yoksan, nasıl dünyasının karanlık olduğunu Ne güzel bir aşktı sizinki, "Biz o aşkın çocuklarıyız. " // Babam yoğun bakımdayken; son nefesinde, benim hayatıma iyi bakın demişti, seni ne çok sevdiğini söylemişti, arkamdan gelmesin o daha çok genç demişti, çünkü sizin aranızda yirmi yaş fark vardı. Ben sana on yıldır babamın son sözlerini aktaramadım. Babam ölünce adını Alzheimer diye koydukları bir hastalıkla tanıştın ve kimseyle konuşmadın çocukların hiçbir zaman o isme inanmadılar. Yarın bizimle konuşursun diye on yıldır sabırla bekliyoruz, bizi duyduğunu, gördüğünü biliyoruz. Gönderdiğin sarı çiçekler gibi gülümsüyorsun ve fesleğen kokunu bize koklatıyorsun. Belki artık mektup yazamıyorsun ama saçlarımızı okşarken ve bizi öperken bizi nasıl sevdiğini görebiliyorum. Çünkü biz aşk ve sevgi çocuklarıyız. Annem; senin sesini çok özledim, sen yavrum dediğinde diğer yavrumu duyar gibiyim. Anne; anneler günü için sana bir kutu gönderiyorum. Üst çekmeceye gözlerini ve sesini, alt çekmeceye kokunu, güzelliğini ve sevgini koyuyorum. Bize bırakacağın en güzel miras olarak o kutuyu saklayacaktır çocukların. // Gelsene Gül kokuşlum Sevgi bakışlım Özlem yüklü Elinden emekli annem Gelsene Sarsana üşüyen yüreğimi Tutsana ellerin yerine öptüğüm ellerimi Baksana bana baharlar gibi Konuşsana yasemen dillerde Annem hediyemi almadan öldün, dayanamam sensizliğe. Seni çok seviyorum Benim fesleğen kokulu annem. // Zübeyde TOPRAK |
gerçekten çok etkilendim.bu yüzden antalya da yazdığım şiirimi sizinle paylaşmak istedim.
bu güzel ve anlamlı çalışmanızı yürekten kutluyorum.lütfen şiirimi ve saygılarımı kabul buyurun.
14 yıl yaşadığım o güzel şehire ve insanlarına sonzuz sevgi ve saygılarımı yolladım.
ANNEM
NOT: Komşumuz Nurten hanımın hikayesinden etkilendiğim için bu şiiri
Yazdım.Olayın kahramanı yaşadığı duyguları ve anlattıklarını bire bir
Şiirin akışına göre yazdım.
ANNEM
Nurten hanım- O zaman 12 yaşındaydım.Okuldan eve geldiğimde baba annem ağlayarak
Annemin evi terk ettiğini söylediğinde koşarak odama gittim olanları anlamağa
Çalışırken bir taraftan ağlıyordum.Babam odaya geldiğinde babama yalvararak
Ne olur annemi getir dediğimde bana sarılarak ağlamağa başladı.O günden sonra
Kimseyle doğru dürüst konuşmadı .Evin bahçesinde saatlerce oturur giriş kapısına
Bakardı.Bir gün sabaha kadar yağmurun altına oturmuş,sabah bulduklarında kendide
Deyidi sonra felç oldu,bir daha konuşamadı.Babam seni hiç affetmedi anne.Affetmedi
Çocuktu ellerim,çocuktu yüreğim
Gittiğini anlamadım geri dönmedin
Gecelerde koktum,gecelerde ağladım
Yatağımın baş ucuna gelmedin annem
Gelmedin,gelmedin.gelmedin annem
Nurten hanım- Annemin yokluğuna alışmak,unutmak istiyordum.Arkadaşlarım benimle alay ettikleri için
Onlardan uzak duruyor bir köşeye çekilerek dua edip ağlıyordum.Ne olur anne eve dön,seni
Hiç üzmeyeceğim saçlarımı ben tararım,kıyafetlerimi ben yıkarım,kahvaltı da hazırlama okula
Aç giderim yeter ki eve dön diye dua ederdim.Bir gün arkadaşımın annesi bize geldi,Benim
Saçlarımı okşar severken annemi kokusu gibi geldi bana ,o anda annem gibi kokuyorsun diyerek
Sarıldım ve ağlamağa başladım .Neden gittin anne,neden,neden
Hangi doğum günümüz olacak
Hangi anne kollarında uyutacak
Kimler saçlarımı sevip okşayacak
Geceler soğuk,geceler karanlık
Kollarına sarılıp uyuyamadım anne
Uyuyamadım anne,uyuyamadım
Nurten hanım-Aradan yıllar geçti .Doğum yaptıktan sonra hemşire kızımı kollarıma verince o anda annem gibi
Koktuğunu hissedince bütün sinirlerim boşaldı,kızıma sarılarak ağlamağa başladım.Hani anne sen
Bana ağlama kuzum dayanamam derdin ya .Şu yürek hangi acılarla yoğruldu Kınalı kuzun öldü
Anne.öldü
Et tırnaktan ağaç topraktan ayrılır mı
Bizi kim ayırdı anne
Bak şimdi bende bir anneyim
Hangi güç hangi kuvet ayırabilirse ayırsın bakalım
İzin vermem,ölsem de izin vermem anne
Nurten hanım-Annemin ölüm haberini verdiler.Bu kaçıncı ölüm yetmedi mi,yaşarken öldürdüğün yetmedi mi, anne
Ölüm haberini verdiler
Bakma akan yaşlara
İnsan bir kere doğar ,bir kere ölür
Ben her gece öldüm anne
Her gece öldüm anne
Nurten hanım-Öfkem göz yaşlarına karıştı gelmem annem gelmem Cennetin senin olsun,cehenneminde öldürdün beni
Bir daha çocuk olmayacağım
Arkandan ağlamayacağım
Bakma kızıma sarılıp annem,annem diye ağladığıma
Son yolculuğunda yanında olmayacağım
Beni affetme,sakın affetme
Ben seni hiç affedemedim anne,affedemedim
Annem,annem,annem..........