CANIM CAN
Can uzakta, can yorgun
Can acıyor, can kanıyor Can için için , yanıyor Kanadı kırık serçe Gül dalında ateş böceği Yağmur sonrası gökkuşağı Hasret türkülerinde ağıt Uzak şehirlerin tuzak yollarında Zifir karanlıkların, telaşlı korkuları Sevda nöbetlerinin yürek tutması Hain pusuların kalleşliği Kuşatılmış sevdalarımız Yollarımız kuşatılmış her yandan Yufka yüreklerimiz mumyalanmış Özgür ruhlarımıza sosyal prangalar Gül versin kokusunu, diken kanatsın Bu son nefes , bu son soluk Sazlar sussun, ağıtlar başlasın Bu belki de ebediyete yolculuk Kim anlamış, kim kime anlatmış Ben beni yaşamadım, ben seni yaşadım Her anlatanda zaten eksik bırakmış Kuru bir umut, taze bir fışkındım. Ölüm sofrasında bir tas ayran Sonsuzluk yolunda serin bir gölge Avcı kovalamasında nazlı bir ceylan Derinlik aleminde ak saçlı bilge Kahve tadında uykusuzluk gibi Tütün yangınında efkarlı bir duman Pınar başlarında susuzluk gibi Takvimlerden silinmiş zaman Akşam karanlıklarında gün ışığı Gölge korkularında çocuk telaşı Anne ninnilerinde bebek beşiği Mazlum gönüllerin, mağrur yoldaşı Can uzakta, can yorgun Can acıyor, can kanıyor Can için için yanıyor. |