7
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1386
Okunma
kar yağıyor…
birazdan yollara düşecek sevgililer
benim ayağım kaysa
elimi bırakmazdın
birazdan karlara düşecek sevgililer
ellerini bırakmayacaklar
bir zaman
saçlarındaki beyazları fark etmeyecekler
ve
kimse tutamayacak kimsenin elini
bir adam yapacaklar pamuktan
helvası gibi hayaller kuracaklar
ve onlara
kızlık çocuk isimlerini verecekler
başka çocuğu olmayacak kadının
adam hep çocuk kalacak
kapı önlerini soğuk tepeler örtecek az sonra
huzursuzluğundan kendinin, huysuzluğundan yanındakinin
sıcacık evini özleyecek bir sevgili
çıkmışken bir kere
eve dönmek zor olacak
anneler süpürürken tozlarını geçmişin
babalar basıp geçecek
uslu uslu bakarken kız
soğuk
en çok anneye dokunacak
umutla mutluluğa koşulan bir yol
bir ananın şevkatli kucağında son bulacak
ayrılıkları da örtecek sonra kar
boynu bükülmüş çiçeklerde
sevgililer
mevsimlerce izlerini arayacaklar
biri ayak izlerini
biri adaklık izlerini
ayak izleri, adak izlerine rastlayacak
buluşmalar hep ıssız
ne kadar
zaman içerse içsin hayatlar
sızı kusacaklar
…
kızlık yatağımdan seyrettiğim kar taneleri
bir resmi seyrediyor gözlerim
birazdan düşecek yüzün
geçimsizliğine
“bey ağlama” derdi anneannem
o kadar da büyümedik değil mi?
kardan adamı sevecek kadar çocuğum hala
kardan bir adama sarılamayacak kadar büyük
ah!
eriyor
her şey, herkes...