ADALET
Dünya ve ahiretin hazinesi,
Hayat tohumlarının filizleri, Yaprak olur, meyve olur, sevgi olur, Dünya dolup taşar, adâlet bekçileriyle Yeşerir, adalet sunar, susamış gönüllere… Yüce Allah buyurur ki Kitabı Kerim’de: “Ey iman edenler! Adaleti titizlikle ayakta tutun, Kendiniz, ana-babanız, akrabanız aleyhinde olsa da Allah için şahitlik eden kimselerden olun.” Adaletin en çok savunucusu Yüce Peygamberimiz; Önderimiz, liderimiz, rehberimiz, Onunla gelen ilâhi vahiy; Kıyamete dek nurumuz olacaktır, Ondan zerre kadar uzaklaşan, Bahçenin haram meyveleriyle tanışacaktır. Şeytan ve nefis, saf beynin eteğinde, Çadırını kurup yuva yapmaya başlar, Haksızlık ve adaletsizlik peteğinde, Vurdurur eşek arısına bir iğne, Âleme ibret olsun diye… Zavallı saf arı, bunu hizmet sayar balına, Kendini feda eder, şeytanın zehirli yalanına. Dünyadaki yaşamın amacı O’na kulluk, Allah’ı tespih, hamd ve yüceltme; Sonrası insana özgürlük ve adâlet, Hiç kimseye haksızlık yapılmayarak, Zayıflar hiçbir zaman ezilmeyerek, Yaşamında adâlet tecelli edecektir, Ahirete ekilen tohumların, Biçildiği mekân olarak, Mizan kurulacaktır orada, Her yaptığın amel sorularak… Zerreler zerresi, gözden kaçmaz orada, Sana ait olanı, sakın ha dışlama! Adalet ve emanetin yükünü taşımaktan, Dağların, taşların bile hızla kaçtıkları, Bu ağır yükü irade sahibi insanlar yüklendi, Yaratanına teslim olup kaçındı soru sormaktan… Âlemdeki her şey O’nu tespih eder, Gözle görülen, görülmeyen ona gider, Yaratanına bir şükür olsun diye, Tevhide sarılıp derhal secde eder… Haksızlık terazisini eline alan insan, Zulmeder dünyaya, tekbir adam koymadan, Gezinir durur, ne koparırsam kâr misali, Haksızlık putunu diker, dünyanın en ücrasına. Kurtuluşu haksızlıkta gören adâletsiz insan, Putlara secde etmeye kalkışır utanmadan. Sorumluluğu anlamak ve yaşamak, Ne kadar da önemli kısacık ömrümüzde. Sarhoş insanın yolculuktaki sorumsuzluğu, Suçsuz ve günahsız insanı komaya sokmakta, Kendisinin ve çocuklarının hayatını karatmakta. “Uyuyanla sarhoş olan bir olur mu?” Deme Hakkı inkâr eden uyanık; uyuyana yan çizer, Haksızlıkların, adâlet kabul edildiği dünyanda, Yaşamak haram olur onun bir karış toprağında, “Başını al ve git durmadan” diyemiyorum, Benim atalarım severek şehit oldu, Cennet vatanımın her karış toprağında. Toprak benden hesap sorar, Sonra adâlet terazilerini kurar… Haksızların potasında erimektense, Tevekkül et Rabbine, yol al usanmadan. Hak ve adâletin gölgesinde durakla, Aç kal, susuz kal bir orakla… Hak ve adâleti nefesle bulutlarla, Hakkı hâkim kıl, vatan toprağında… 19.05.1992 Konya |