31
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1540
Okunma

ıslanır teninde sevda kuşları
sen yağmurun kızı
hiç acıttı mı tenini çise
parmakların üşüdü mü
kiraz mevsiminde dalından
göverirken içimde filizler
hiç sürüldü mü badana bağrına
süpürüldü mü ilk heyecan kapından
ben gazele çalarken aşkı
inat hikayeleri yazdım
sana dönecek limanlarda
bağrına döşedim dinamiti
derya kuzuları yakamozlarda
inci taneleri dizdim midyelere
sensiz geçen asude gemilerde
bekledim vuslata demirli
fener akşamlarında
say ki öldüm
sana bağlanan sırat köprülerinde
bir ilmek atamadan cellatça
duvarları öptü tenim
hadi kopardın diyelim
ömrümden papatyalar
bir komutan edasıyla
işgal ettin senin için sana dair
beslediğim çocuk gülüşlerini
bağlansa da yolların
yabancı limanlara
hiç olmazsa bir uğra
beni gömdüğün yaşlı iskeleye
bir gül bırak üstünden defalarca ezilen
gazele kesmiş sana küsmüş bağrıma
04.05.2009
ben çoktan gömdüm bana ait olmayan yalancı aşkları çoktan bıraktım başka limana demirli aşıkları artık ruhum özgür kirlenmeyecek gazel dökmeyecek kendi bağında