Bayram günü
gelişine hazırlıyorum kendimi.
ezberimde sevdanın sözleri kırmızı saçlarının kokusuna kapılıp zamansız açan çiçeklerim gibi erken gelen mevsiminden yorgun özleminden mutsuz gelişine hazır gitme ihtimallerinin şimdilik uzağında tutarsızlığım için özür dilerim bir süredir yoksun diye alışıyorum hayatıma kendi doğumgünümün sürpriz partisine hazırlanıyor gibiyim nolur sesini çıkarma, duymıyayım... nolur haber verme, bilmiyeyim... kapıyı aralayınca kokunu duyayım bir çocuk gibi sevinip dizlerine kapanayım... bir ömür diler gibi dizlerimin üstünde ibadet eder gibi aklımın ucunda özler gibi içimden kopup giden nefes gibi üzerime atılan toprak gibi şimdi durup dinlediğim sesinin yankısı penceremde duran rüzgar gibi aklımdaki sözlerin yemin gibi inanmak isteyipte kapılamadıgım nehir gibi şimdi uyuduğun benim rüyalarım sabah kalkıp anımsadığın benim kokum ben yokum diye ağladığın benim varlığımdan yanan senin tenin içinde akıp giden karşılıksız kelimelerim hüznün, kabuğu gibi yaralarımın kanatmadan duramadığım gülümsemen papatya falı koparılan ikinci yaprakta kapanan dudakların varlığım varlığına armağan olsun üstü tanrımın elimde kalan kelimelerimi gamzelerine ektim gülüm gözyaşların büyütsün sevdanı kalbime gömdüm cesedim yakılıp küllerim rüzgarlarının estiği yerlere sürülsün |