YA İLÂHİ!
İlâhi! Ellerim semaya açılmasa da her dem,
Kalbim Seninle, aldığım her nefes Sen, Sorgularken yaşamışlığımı, Hüzün, korku, beklenti ve umut, Ahireti özlerken, Huzuruna varmaktan korkarım.. İlâhi! İçime hep karamsarlık dolar, Kalbim Seninle haşr-neş olurken, Yine Seninle konuşur, Sana açarım dertlerimi, Öyle çaresizliklerde dönüp dururum ki, Derim gayri ateşlerden kurtar! Ya Rab! Nurunla benim de yüzüm gülsün.. İlâhi! öyle öksüz, öyle mahzun kaldım ki, Dünya hayatı bir meşgale bilirim lâkin, Döktüğüm gözyaşlarımla tükendi ömrüm, Dünya acıları benim yüküm mü derken, Biri bitmeden diğerlerini yüklenirim.. İlâhi! beni sevdiğini hissedebileceğim, Ateşlerde yanarken, nurunla sönebilseydim. Günahım çok bilirim ama, Tükendim! Gayri bu kulunuda güldür.. Gerçi, Seni daim zikrederken kalbim, Dünyayı arkama atarken, Biranlık halvet-i ruhiye de tebessüm edip, Kıblemde Sen varsın, Gözyaşım hüznüm.. Kur’an-ım önümde, kalbim Seninle mutmain, Sonra derim yine; Korkularla ümit birbiriyle içiçe, Beni sevdiğin için vermektesin.. İlâhi! Kalbim çarpıyor hızla, Çünkü Seni ben Çok seviyorum. Ne verirsen ver Rabbim ama, Ne olur beni çıkmazlarda bırakma!!.. |
NIHAT YURT KANADA